Yeni Gelişme
Anayasa Mahkemesi’nin bir internet haber sitesi hakkında verilen erişim tedbirine ilişkin verdiği 2015/16368 sayılı kararı, 2 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Mahkeme, internet sitesinin tamamının engellenmesinin basın özgürlüğünü ihlal ettiğine karar verdi. Karara buradan ulaşabilirsiniz.
İhlal Konusu Başvuru
Başvuruya konu internet sitesi, emekçilerin penceresinden bakarak toplumsal hareketlerin gündemini tutmaya çalışan, geniş tartışmalara yer veren bir internet sitesi olarak tanımlanmaktadır. Başvuruda ayrıca internet sitesinin çok sayıda telifli makale ve çeviriler barındırdığı ve akademisyenler için referans kabul edildiği belirtilmiştir. İlgili internet sitesinin de aralarında bulunduğu 118 internet sitesi, “bahse konu içeriklerin yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin ihlaline sebebiyet verdiği gerekçesiyle” Başbakanlık talebi ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı[1] (TİB) kararı ile erişime engellenmiştir. Adalet Bakanlığı karara ilişkin verdiği görüşte erişime kapatılan websitesinin “terörü öven, şiddete ve suça teşvik eden ve kamu düzeninin ve milli güvenliği tehdit eden nitelikte” yayınları olduğunu belirtmiştir. Karar, ilgili sulh ceza hakimliği tarafından onaylanmış ve onay kararına yapılan itirazın reddi üzerine kesinleşmiştir. İnternet sitesinin temsilcisi olan başvurucu, alınan tedbirin hangi gerekçeyle alındığının açıklanmadığını ve tedbirinin orantısız olduğunu belirterek erişim engeli tedbirinin Anayasa tarafından güvence altına alınan ifade ve basın özgürlüğünü ihlale ettiğini ileri sürmüştür.
Karar Ne Diyor?
Anayasa Mahkemesi, eldeki olay bakımından bu tür bir erişim engeli kararı verilebilmesi için hukuka aykırılığın ve kamusal menfaatlere müdahalenin ilk bakışta anlaşılabilecek kadar belirgin olması, zararın süratle giderilmesinin zorunlu olması gerektiğini ifade etmiştir. Söz konusu içerikler tek bir gerekçe ile engellendiğinden içeriklerin hangi kısımlarının ne şekilde yaşam hakkı ve kişilerin can ve mal güvenliğinin ihlaline sebebiyet verdiği de erişim engeli kararlarında yer almamaktadır. Bu kapsamda Mahkeme, idari makamların ve mahkemelerin içerikler ile sınırlama gerekçesi arasındaki ilişkiyi ortaya koyamadığını belirtmiştir.
Anayasa Mahkemesi ayrıca, internet sitesinin erişimin tümüyle engellendiğine dikkat çekerek, 5651 sayılı Kanun’da öngörülen erişim engeli kararları için öngörülen süreçleri ve dikkat edilmesi gereken hususları hatırlattı. Bu kapsamda Mahkeme, verilen erişim engeli kararında bu hususta bir gerekçelendirme yapılmadığını ve engel kararının ifade ve basın özgürlüğü bakımından orantısız müdahale teşkil ettiğini değerlendirmiştir.
Yapılan değerlendirmeler sonucunda Mahkeme, idari ve/veya yargısal makamların internet sitesinin tümüne erişimin engellenmesi tedbirinin zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı, orantılı olduğu ve demokratik toplum düzeninin gereklerine uygun olduğu yönünde yeterli bir gerekçe gösteremediklerini belirterek erişim engeli kararının ifade ve basın özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermiştir.
Sonuç
Erişimin engellenmesi tedbirleri vasıtasıyla ifade özgürlüğüne yönelik yapılan müdahalelerde, tedbirin gerekçesi ile tedbir konusu içerik arasındaki ilişkinin ortaya konması gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi, özellikle internet sitesinin tamamına yönelik verilen erişim engeli kararlarında, tedbir kararının orantılılık ve zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılama unsurları bakımından yeterli şekilde gerekçelendirilmesi gerektiğini ifade etmiştir. 2016 yılında kapatılan ve yetkileri BTK’ya devredilen TİB’in uyguladığı bir kararın uygulamasının günümüze kadar devam ettiği düşünüldüğünde, erişim engelleme tedbirlerinin alınmasında Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının ve öngördüğü prensiplerin göz önünde bulundurulması önem arz etmektedir.
COVID-19 salgını ile ilgili hukuki düzenlemelerle ilgili bilgilere Esin Avukatlık Ortaklığı Coronavirüs Masası‘ndan ulaşabilirsiniz.
[1] TİB, 2016 yılında kapatıldı ve yetkileri Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na devredildi.