Yeni Gelişme
Anayasa Mahkemesi’nin bir internet sitesi sahibi olan başvurucunun (“Başvurucu”) ifade ve basın özgürlüğüne yönelik yapılan müdahaleler hakkında verdiği 2017/35947 (“Başvuru”) sayılı kararı 4 Kasım 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.
İhlal Konusu Başvuru
Başvurucu, işçi hareketleri gündemini konu edinen ve bu kapsamda haber, makale ve çevirilere yer veren bir web sitesi sahibidir. Söz konusu faaliyetler sebebiyle ilgili internet sitesi İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’un 8/A maddesi uyarınca 25 Temmuz 2017 tarihinde erişime engellenmiştir. Erişimin engellenmesine gerekçe olarak ise ilgili faaliyetlerin “yaşam hakkı ile ilgili kişilerin can ve mal güvenliğinin, milli güvenliğinin, kamu düzeninin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesine yönelik gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında kalması” ya da “terörü öven, şiddete, suça teşvik eden ve kamu düzeni ile milli güvenliği tehdit eden içerikler nedeniyle gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında kalması” gerekçeleri gösterilmiştir. 25 Temmuz 2015 tarihinde uygulanan bu yaptırımın akabinde Başvurucu, 2017 yılının sonuna kadar, aynı formatta oluşturduğu 61 adet sair internet sitesinin de aynı şekilde erişime engellendiğini belirtmiştir.
Başvurucu, ilgili sulh ceza mahkemeleri tarafından onanan erişimin engellenmesi kararlarına itiraz etmiş ancak itirazları reddedilmiştir.
Karar Ne Diyor?
Başvurucu’nun erişimin engellenmesi kararlarına ilişkin şikayeti, düşünceyi açıklama ve yayma hürriyet ile basın hürriyeti kapsamında değerlendirilmiştir.
Mahkeme, kabul edilebilirliğe ilişkin değerlendirmesinde mağdur olan taraf statüsünün niteliğine değinmiş ve Başvuranın mağdur olarak kabul edilebilmesi için, ilgili tedbirin söz konusu tarafın mevcut ve kişisel hakkını doğrudan etkilemesi gerektiğini belirtmiştir. Böylece Mahkeme, Başvurucu’nun ifade özgürlüğünün ihlali, kararların gerekçelendirilmesi gerekliliği ve yetkili makamlara derhal erişim talep etme hakkına ilişkin iddialarını kabul edilebilir bulmuştur.
Mahkeme, esasa dair yaptığı incelemede, Kanun’un 8/A maddesi uyarınca erişime engelleme kararı verilebilmesi için; (i) müdahaleyi gerektirecek ve gecikmesinde sakınca bulunan bir durumun varlığı, (ii) bu durumun yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliği, milli güvenlik ve kamu düzeninin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi gibi sebeplerden bir veya bir kaçı ile somut bir bağlantısının bulunması ve (iii) ifade özgürlüğü ile demokratik düzeninin ihtiyaçları arasında denge güdülmesi gibi birtakım hususların değerlendirilmesi gerektiğini belirtmiştir.
Karar’da Mahkeme ayrıca, internet sitelerine erişimin tamamen engellenmesi için internet sitelerinin içeriği ile erişimin tamamen engellenmesi kararının nedeni arasındaki bağlantının belirtilmediğini; söz konusu yaptırımın uygulanması noktasında gecikmesinde sakınca bulunan bir halin olmadığını ileri sürmüştür.
Mahkeme ayrıca, söz konusu internet sitelerine erişimin genel ve tek bir nedenle engellenmesi nedeniyle, internet sitelerinde bulunan yayınların hangi kısımlarının hangi nedenlerle yaşam hakkı ile kişilerin can ve mal güvenliğinin ihlaline sebebiyet verdiğinin de kararda yer almadığını belirtmiştir. Ek olarak Mahkeme, Kanun’un 8/A maddesi gerekçe gösterilerek uygulanan toplam 61 adet erişimin engellenmesi yaptırımının nedenlerinin de açıklanmadığına dikkat çekmiştir.
Bu nedenlerle Mahkeme tarafından, erişimin engellenmesi kararlarının demokratik düzenin gereklerine uymadığına ve dolayısıyla Başvurucu’nun düşünceyi açıklama ve yayma hürriyeti ile basın hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Sonuç
Erişimin engellenmesi kararı verilebilmesi için gecikmesinde sakınca bulunan bir durumun varlığı, bu durum ile alınan tedbirin gerekçeleri arasında somut bir bağlantının bulunması ve ayrıca ifade özgürlüğü ile demokratik düzenin ihtiyaçları arasında bir denge güdülmesi gerekmektedir. Ek olarak, erişimin engellenmesi kararı verilirken bu kararın ayrıntılı nedenlerinin, içerikler arasındaki bağlantının ve erişimin engellemesinin gerekliliğinin açıklanması gerekmektedir. Huzurdaki karar açısından Mahkeme ek olarak, ilgili yaptırımların içerik bazlı uygulanması yerine internet sitelerinin tamamına uygulanmasının sebeplerinin de belirtilmesi gerektiğini öngörmüş; aksi yöndeki uygulamaların demokratik düzenin gerekliliklerine uymayacağına kanaat etmiştir.