Daha fazla bilgi için,
lütfen iletişime geçin :
Hukuk Bültenleri
09/06/2022

Rekabet Kurumu Türkiye Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği Sektör İncelemesi Ön Raporu’nu Yayımladı

Hukuk Bültenleri
Covid-19
Rekabet Hukuku
Genel

Yeni Gelişme

5 Şubat 2021 tarihinde Rekabet Kurumu (“Kurum“) Türkiye HTM Perakendeciliği Sektör İncelemesi Ön Raporu’nu (“Ön Rapor“) yayımlamıştır. Ön Rapor, hızlı tüketim malları (“HTM“) perakendeciliği sektörüne ilişkin rekabet hukuku uygulamasının dahi ötesine geçen birtakım ipuçları sunmaktadır.

Rapor Ne Anlama Geliyor?

HTM perakendeciliği sektörü bir süredir Kurum’un öncelikleri arasında yer almaktadır. Bunun başlıca sebebi ise sektörün yapısı ile ekonomideki kilit rolüdür. Dolayısıyla Ön Rapor türünün tek örneği olmayıp nitekim 24 Mayıs 2012’de Kurum, HTM perakendeciliğine ilişkin ilk sektör incelemesinin sonuçlarını Türkiye HTM Perakendeciliği Sektör İncelemesi Nihai Raporu aracılığıyla paylaşmıştır.

Bahse konu raporun ardından 2017 yılında yeni bir sektör incelemesini başlatma ihtiyacı Rekabet Kurulu’nun Tesco/Migros devralmasına ilişkin izin kararından sonra gündeme gelmiştir. Burada Kurum, pazar dinamiklerinin ilk incelemeden bu yana önemli ölçüde değiştiğine vurgu yapmış ve HTM perakendeciliği sektörüne ilişkin yeni bir inceleme yapılması yönünde 2017 başında alınan Kurul kararını tetiklemiştir.

İncelemesinin üçüncü yılında Kurum, Ön Rapor’u yayımlayarak önemli bir aşamayı geride bırakmaktadır. İşbu inceleme için Kurum pek çok paydaşla iletişime geçmiş olup organize gıda perakendecileri, tedarikçiler, araştırma şirketleri, çevrimiçi perakendeciler, teşebbüs birlikleri ile kamu kurumları bu paydaşlardan bazılarıdır.

Ön Rapor’da yapılan çıkarımlardan öne çıkan bazıları ise aşağıdaki gibidir:

  • Yoğunlaşma Oranlarındaki Yükseliş: Yerel ve küçük marketler en büyük dört perakendeci (BİM, A101, Migros, ŞOK) lehine pazar payı kaybetmekte ve 2019 itibariyle bu perakendecilerin pazar payı, toplam pazarın %50’sinden fazlasına karşılık gelmektedir. Ayrıca yoğunlaşma bilhassa indirim marketçiliği yararına gelişmektedir. Yakın gelecek içinde sektör oyuncularının %90’ı yoğunlaşma eğiliminin devam edeceği kanaatindedir.
  • “Kötüye Kullanma” Tehlikesi: İndirim marketleri, küçük ve orta ölçekli üreticiler ile çiftçiler tarafından üretilen özel markalı ürünleri yoğunlukla satmaktadır. İlaveten indirim marketleri bu tedarikçiler karşısında önemli bir alıcı gücüne sahip bulunmaktadır. İşbu alıcı gücünün kötüye kullanılması ise bu tür oyuncuların gelirlerini ve bununla birlikte yatırım yapma, pazarda genişleme ve yeni ürünler geliştirme güdülerini azaltabileceğinden Kurum, pazardaki rekabet sürecini korumak adına bu tehlikeye karşı teyakkuzda olacağını belirtmektedir.
  • Haksız Ticari Uygulamalar Mercek Altında: Ön Rapor alıcı gücünden kaynaklanan haksız ticari uygulamaları şu şekilde örneklendirmektedir: perakendeciler (i) tedarikçilerden çeşitli ödemeler talep etmekte, (ii) uzun ödeme vadeleri öngörmekte ve (iii) sözleşmesel hükümleri tek taraflı olarak değiştirme hakkını saklı tutmaktadır. Kurum Ön Rapor kapsamında ayrıca şu tespitte bulunmaktadır: Her ne kadar bu tür uygulamalar karşısında Türk Ticaret Kanunu, Türk Borçlar Kanunu ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da belirli çareler bulunsa da uygulamada tedarikçiler bu çarelere başvurmaktan imtina etmektedir.
  • Çözüm – Yeni Bir Bağımsız İdari Otorite: Alıcı gücünün perakendeciler tarafından kötüye kullanılmasının önüne geçmek adına Ön Rapor yeni bir yasal düzenleme yapılması ve bu düzenlemeyi uygulayacak bir bağımsız idari otorite oluşturulmasını önermektedir. Bu itibarla bahse konu yeni mevzuat haksız uygulamalarına karşı ya yasaklama ya da düzenleme yoluna gidecektir. Ön Rapor kapsamında Kurum, aşağıda sayılı hususların yasaklanmasının ve düzenlenmesinin gerekli olduğu kanaatine ulaşmıştır:
    • Yasaklama: (i) Bozulabilir tarımsal ürünler ve gıda ürünleri için 30 günü, (ii) diğer tarımsal ürünler içinse 60 günü aşan ödeme vadeleri, bozulabilir gıdalarda kısa sürede yapılan iptal bildirimleri, alıcının tek taraflı sözleşme değişiklikleri, işlemle ilgili olmayan ödeme talepleri, kayıp ve bozuk mal riskinin tedarikçiye transferi, ticari sırların alıcı tarafından kötüye kullanılması, tüketici şikâyetlerinin incelenmesi maliyetinin tedarikçiye aktarılması.
    • Düzenleme: Satılmayan ürünlerin iadesi, (i) listeleme, raf ve stok bedelleri, (ii) promosyon, (iii) pazarlama ve (iv) reklam için tedarikçinin ödeme yapması, alıcının tedarikçinin ürünlerini satmak için kullanılan alanlara yerleştirilmesi için tedarikçiden personel ücreti alması.
  • Rekabet Hukuku Uygulamasında Yeni Yaklaşımlar: Kurum HTM perakendeciliği sektörüne ilişkin hususiyetlerin, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 Sayılı Kanun“) uygulanmasında özel yaklaşımlar gerektirebileceğine işaret etmektedir.
    • Kartel Anlaşmaları: Kurum sektöre dair soruşturmalarda uyumlu eylem karinesini daha etkili kullanabilecektir.
    • Hakim Durumun Kötüye Kullanılması: Birlikte hakim durum müessesesi özel bir önem arz edebilecektir.
    • Yoğunlaşma Denetimi: Sektöre ilişkin işlemler hakkında yürütülen yoğunlaşma denetimi süreçlerinin daha katı ve muhafazakar olması beklenebilecektir. Kurul özellikle daha da dar (örn. semt, mahalle özelinde) coğrafi pazar tanımları yapmayı tercih edebilecektir. Ayrıca Kurum bildirim eşiklerini, HTM perakendeciliği sektörüne has olacak şekilde değiştirebilecektir.
    • Diğer Uygulama Öncelikleri: Ön Rapor’da 2002/2 sayılı Dikey Anlaşmalara İlişkin Grup Muafiyeti Tebliği’nde alıcı gücüne yönelik görece düşük bir eşik tespit edilmesi veya sektöre özel bir eşiğin belirlenmesi,, münhasırlık düzenlemelerinin yeniden değerlendirilmesi, marketlerin özel markalı ürün ürettirerek hem üretici hem de satıcı olmasından kaynaklanan bir takım avantajlar elde ettiği ve bu şekilde üreticilerin bazı hassas ticari bilgilerine ulaşabildiği bilindiğinden marketlerin (i) özel markalı ve (ii) üretici markalı satış departmanları arasında Çin Seddi (Chinese Wall) tedbirlerinin sıkıca tatbik edilmesi, (i) küçük/yerel perakendecilerin daha uygun fiyatlarla ürün satın almasını sağlayacak alım birlikleri ve (ii) yerel perakendecilerin çeşitli birlikler aracılığıyla özel markalı ürün üretmelerine yönelik oluşumların 4054 Sayılı Kanun’un 4. maddesinden muaf tutulması hususlarında Kurum tarafından inceleme ve değerlendirmeler yürütülmektedir.

Sonuç

Özetle Ön Rapor HTM perakendeciliği sektörüne ilişkin yakın gelecekteki önemli gelişmelere dair ipuçları sunmaktadır. Bu müstakbel gelişmeler yeni bir bağımsız idari otoritenin oluşturulmasından, rekabet hukuku uygulamasında yeni öncelik ve eğilimlere uzanan geniş bir yelpazede yer almaktadır. Tüm bu açıklamalara ışığında, Kurum’un önümüzdeki dönemde HTM perakendeciliği sektörünü birçok açıdan çok daha yoğun bir biçimde mercek altına alacağı ve sektöre ilişkin çalışmalarını devam ettireceği rahatlıkla söylenebilecektir.

COVID-19 salgını ile ilgili hukuki düzenlemelerle ilgili bilgilere Esin Avukatlık Ortaklığı Coronavirüs Masası‘ndan ulaşabilirsiniz.