Yeni Değişiklik
2007 yılında yürürlüğe giren 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu madde 30 uyarınca tahkim, sigortacılık ile ilgili uyuşmazlıklarda bir uyuşmazlık çözümü yolu olarak öngörülmüş idi. Sigortacılıkta tahkim ile ilgili usul ve esaslar 11554 sayılı Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmelik (“Yönetmelik“) ile düzenlenmektedir ve Yönetmelik’te 10 Ağustos 2021 tarihli ve 31564 sayılı Resmi Gazete ile aşağıda özetleneceği üzere birtakım değişiklikler yapılmıştır.
Yönetmelik’te özellikle süre ve yetkili kuruma dair uygulamaya yönelik önem arz edebilecek değişiklikler de yer almaktadır. Bunlardan en dikkat çekici olanları aşağıdaki gibidir:
- Hazine ve Maliye Bakanı (“Bakan“) ile Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın (“Bakanlık“) görev ve yetkileri Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurulu (“Kurul“) ile Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’na (“Kurum“) devredilmiştir.
- Yönetmeliğin 7 ve 16/B maddelerinde paralel olarak yapılan değişiklikler uyarınca artık hakem kararları görevli mahkemede değil, Sigorta Tahkim Komisyonu (“Komisyon“) nezdinde saklanacaktır
- Yönetmeliğin 14. maddesine yapılan ekleme uyarınca Kurum tarafından tutulan listede yer alan hakemler Komisyon nezdinde görülen uyuşmazlıkları artık taraf vekili sıfatıyla takip edemeyecektir. Aynı zamanda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK“) hâkimin yasaklı veya reddedilebilir olduğu hallere ilişkin hükümleri hakemler hakkında da uygulanacaktır.
- Yönetmeliğin 17. maddesinde hakemin reddi için tanınan ve 15 gün olan süre 5 işgününe indirilmiştir.
Değişiklikler Ne Anlama Geliyor?
- Görev ve Yetkilerin Aktarımı
Değişiklikten önce Bakan ve Bakanlığa tanınmış olan görev ve yetkiler bu değişiklikten sonra artık Kurum ve Kurul tarafından kullanılacaktır. Kısaca değişikliğin özü görevli ve yetkili kurumun değişmesidir.
- Hakem Kararların Saklanması ve Gizliliği
Bir diğer önemli gelişme hakem kararlarının saklanmasıyla ilgilidir. Değişiklikten önce Komisyonun bulunduğu yerdeki görevli mahkemece saklanan hakem kararları artık bizzat Komisyon tarafından saklanacaktır. Hakem kararlarının mahkemelerde saklanması genel olarak tahkimin gizliliği konusunda bir takım tartışmaları gündeme getirmektedir. Bu bağlamda hakem kararlarının mahkemede değil Komisyonda saklanmasına yönelik düzenlemenin gizliliğin korunması anlamında pozitif bir etkisinin olacağını söylemek mümkün görünmektedir.
- Hakemlerin Yasaklılığı ve Reddi Hallerine İlişkin Yeni Düzenlemeler
Yönetmelikte yapılan değişiklik ile sigortacılık tahkiminde de hakemlerin yasaklılık ve reddi hallerine ilişkin olarak HMK’nın ilgili hükümleri uygulanacaktır. Ayrıca hakem listesine ilişkin düzenlemeye yapılan ekleme ile artık hakemler Komisyon nezdinde görülmekte olan uyuşmazlıklarda taraf vekili sıfatıyla görev yapamayacaklardır. Bu değişiklik ile sigortacılık tahkiminde hakemlerin bağımsızlığını ve tarafsızlığını şüpheye düşürmesi olası durumların mümkün oldukça önüne geçilmek istendiği açıktır. Bu değişiklik ile hakemin yasaklılığı ve reddi sebepleri HMK ile uyumlu hale getirilmiştir.
- Hakemin Reddi için Daha Kısa Süre Tanınması
Uygulama açısından belki de en çok dikkat edilmesi gereken değişiklik hakemin reddi için tanınan sürenin 15 günden 5 işgününe düşürülmüş olmasıdır. Bu değişiklikle tahkim yargılamasının daha hızlı bir şekilde sürdürülebilmesinin amaçlandığı düşünülebilir. Ancak, böyle bir durumda, tahkim yargılamasında tarafların hakemin reddini talep etmek için bu süre zarfında hızlıca hareket etmesi gerekmektedir.
Sonuç
Sigortacılık tahkiminde yapılan bu değişikliklerle Bakan ve Bakanlığın tahkim alanındaki görev ve yetkilerine son verilerek bu yetkiler Kurum ve Kurula devredilmiştir. Aynı zamanda hakemlerin yasaklığı ve reddi konusunda kapsamı genişleten düzenlemeler getirilmiştir. Bununla bağlantılı olarak, uygulama açısından dikkat edilmesi gereken bir diğer değişiklikle hakemin reddi için tanınan süre önemli ölçüde indirilmiştir. Son olarak hakem kararlarının artık görevli mahkeme yerine Komisyon nezdinde saklanması uygulama açısından özellikle ilgi çekici ve hakem kararlarının gizliliğine ilişkin pozitif etkileri olabilecek bir düzenlemedir.