Yeni Gelişmeler
Anayasa Mahkemesi’nin mülkiyet hakkı ihlalleri hakkında verdiği 2018/14389 ve 2018/12722 sayılı kararları, 11 Ağustos 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Anayasa Mahkemesi söz konusu kararlarında ihtiyati tedbir ile mülkiyet hakkına müdahalenin hangi şartlar altında ihlal teşkil edeceği ve mükerrer idari ceza uygulanması konularında önemli tespitlerde bulundu.
Kararlara Konu Başvurular
- 13 Nisan 2021 Tarihli ve 2018/14389 Sayılı Karar
Karara konu olayda başvurucuya karşı 2006 yılında açılan muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili davasında yerel mahkeme, davacıların talebi üzerine dava konusu taşınmazlar üzerinde ihtiyati tedbir kararı vermiştir. Davalı başvurucu, 2006 yılından bu yana devam eden ihtiyati tedbir kararının, yargılamanın hala sonuçlandırılmaması sebebiyle taşınmazlar üzerindeki tasarruf yetkisini ve buna bağlı olarak mülkiyet hakkını kısıtladığını iddia ederek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.
- 30 Haziran 2021 Tarihli ve 2018/12722 Sayılı Karar
Karara konu olayda başvurucu hakkında, Çevre Kanunu’nun 20. maddesinin birinci bendinin (h) fıkrası uyarınca gürültü kirliliği nedeniyle idari para cezası tesis edilmiş; ancak bu ceza başvurucuya usulüne uygun olarak tebliğ edilmemiştir. Ardından başvurucu hakkında, yine aynı hükme dayalı olarak, hukuka aykırı şekilde ikinci bir idari para cezası tesis edilmiş; bu kez Çevre Kanunu’nun Fiillerin Tekrarı başlıklı 23. maddesinde yer alan hüküm uyarınca, ilkinden daha yüksek bir ceza uygulanmıştır. Başvurucu, kendisine tebliğ edilmemiş bir idari para cezasına ilişkin olarak tekerrür hükmünün uygulanamayacağını, bu şekilde yanlış bir uygulamadan doğan cezanın malvarlığına verdiği zarar sonucu mülkiyet hakkının ihlal edildiğini, iddia etmiştir.
Kararlar Ne Söylüyor?
- İhtiyati Tedbirlerin Mülkiyet Hakkı Sahibine Aşırı Külfet Yüklemesi Hakkında:
Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu 13 Nisan 2021 tarihli ve 2018/14389 sayılı kararda, muhtemel bir alacağın güvence altına alınması amacıyla ihtiyaç duyulan tedbirlere karar verilebileceğini; ancak söz konusu tedbirlerin mülk sahibine kaçınılmaz olandan fazla külfet yüklememesi gerektiğini vurgulamıştır. Bu kapsamda, 2006 yılından bu yana devam eden tedbir kararının süre yönünden makul olmadığını belirtmiş ve mülkiyet hakkını sınırlandıran tedbirin ölçüsüz bir şekilde uygulanmak suretiyle başvurucuya aşırı bir külfet yüklediği sonucuna varmıştır. Böylece Anayasa Mahkemesi, başvurucunun mülkiyet hakkının ihlal edildiğini tespit etmiş ve başvurucu lehine net 10.000 TL manevi tazminata hükmetmiştir. Mahkeme ayrıca, tedbir sürecinde mülkiyet hakkının gerektirdiği ivediliğin ve özenin gösterilmesi bakımından yargı makamlarının sorumlu olduğuna dikkat çekmiştir.
- İlk İdari Ceza Usulüne Uygun Olarak Tebliğ Edilmeksizin Tekerrür Uygulaması Hakkında:
Anayasa Mahkemesi vermiş olduğu 30 Haziran 2021 tarihli ve 2018/12722 sayılı kararda, idari para cezalarında tekerrür hükmünün uygulanabilmesi için, birinci cezanın usulüne uygun olarak tebliğ edilerek idari yönden kesinleşmiş olması gerektiğini ifade etmiş ve ceza verilenin cezadan haberdar olmasının tekerrür hükümlerinin uygulanması için yeterli olmadığını vurgulamıştır. Mahkeme somut olayda başvurucunun idari para cezası ile cezalandırılmasının mülkiyet hakkına müdahale olduğunu, bu müdahalenin öngörülebilir bir kanuni dayanağını olmadığını ve dolayısıyla mülkiyet hakkının ihlalini teşkil ettiğini belirtmiştir.
Sonuç
Anayasa Mahkemesi her iki kararında da mülkiyet hakkının kapsamına ve sınırlarına ilişkin yol gösterici tespitlerde bulunmuştur. Kanaatimizce, 13 Nisan 2021 tarihli ve 2018/14389 sayılı karar uzun süredir devam etmekte olan davalarda verilmiş olan ihtiyati tedbir kararlarının, 30 Haziran 2021 tarihli ve 2018/12722 sayılı karar ise idari makamlarca tesis edilen mükerrer cezaların değerlendirilmesi açısından önemli rol oynayacaktır.