Daha fazla bilgi için,
lütfen iletişime geçin :

Kıdemli Ortak Avukat

Hukuk Bültenleri
09/06/2022

Türkiye’nin Paris İklim Anlaşması’nı Onaylaması ve Yeşil Mutabakat Eylem Planı

Hukuk Bültenleri
Genel

Yeni Gelişme

Türk hükümeti Paris İklim Anlaşması’nı (“Paris Anlaşması“) 2021 yılı Ekim ayı içerisinde onay için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunmayı planlıyor.

Paris Anlaşması’nın onaylanması Türkiye için neleri değiştirecek?

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin onayı ve anlaşma tahtındaki gerekli süreçlerin de tamamlanmasıyla birlikte Paris Anlaşması, Türkiye için uygulanabilir hale gelecek ve Türkiye’nin küresel iklim krizine karşı daha etkin bir rol almasını sağlayacaktır.

Paris Anlaşmasının ana hedefleri kısaca şu şekilde sıralanabilir:

  • 1850-1900 yılları arasındaki “sanayi öncesi döneme” kıyasla küresel sıcaklık artışını 2 santigrat derece ve mümkünse 1,5 santigrat derece ile sınırlandırmak (Mevcut durumdaki artış yaklaşık 1.2 derece).
  • 2050 ile 2100 yılları arasında bir tarihte başlamak üzere, insan faaliyetleri sonucu ortaya çıkan sera gazı emisyonlarının miktarını, ağaçların, toprağın ve okyanusların doğal olarak emebileceği bir noktaya indirmek.
  • Gelişmekte olan ülkeler için iklim finansmanı ile iklim değişikliği mücadelesine destek olmak ve yenilenebilir enerjiye geçişi sağlamak.

Yeşil Mutabakat Eylem Planına Uyum

AB tarafından Aralık 2019’da iklim değişikliği ile mücadele kapsamında açıklanan Yeşil Mutabakat da AB ile olan ilişkiler ve ticaret hacmi bakımından Türkiye için büyük önem taşımaktadır. Yeşil Mutabakat, Paris Anlaşması hedeflerine ek hedefler öngörerek, Avrupa’nın 2050 yılına kadar karbon nötr hale getirilmesini ve 2030 yılına kadar net sera gazı emisyonlarının 1990 seviyesine kıyasla %55 oranında azaltılmasını amaçlıyor.

Yeşil Mutabakat tahtındaki hedeflere ulaşılması için AB tarafından öngörülen tedbirlerden biri de sınırda karbon düzenlemesi (“SKD“). Avrupa Komisyonu tarafından 14 Temmuz 2021’de resmi olarak teklif edilen SKD, AB ithalatçılarının ürünlerinin karbon emisyonları için, AB karbon fiyatlandırma düzenlemeleri kapsamında üretilmiş gibi bir karbon vergisi ödemelerini öngörüyor. Böylece karbon kaçağının engellenmesi ve dünyada çevreye duyarlı üretimin teşvik edilmesi amaçlanıyor. Düzenlemenin, 2023 ile 2025 arasındaki geçiş dönemini takiben, 2026’da tam olarak yürürlükte olması beklenmektedir.

Yeşil Mutabakat’ın açıklanmasını ve SKD düzenlemesini takiben, Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı esas olarak aşağıdaki hedefleri içeren Yeşil Mutabakat eylem planını yayımladı:

  • yeşil finansman yoluyla yeşil yatırımı etkin kılmak,
  • güneş ve rüzgar gücüne dayalı üretim için 2027 yılına kadar her sene 1 GW kapasite tahsis etmek,
  • daha temiz bir enerji tedarik modeli kullanmak,
  • uluslararası düzeyde rekabetçi, sürdürülebilir, verimli ve teknolojik bir tarım politikasına geçiş,
  • sürdürülebilir ve akıllı ulaşım sistemine geçiş ve
  • AB’nin çevre düzenlemeleriyle uyum sağlamak.

Ayrıca, eylem planı, ilgili maliyetleri ikili anlaşmalar yoluyla sınırlamanın yollarını araştırmayı, SKD politikasından en çok hangi sektörlerin etkileneceğini analiz etmeyi ve en önemlisi, AB’ye ürün ihraç edenlerin ek maliyetlerini hafifletmek adına ulusal bir karbon fiyatlandırma mekanizması düzenlemeyi de amaçlamaktadır.

Eylem planının “İklim Değişikliği ile Mücadele” başlığı altında, Türkiye’nin Paris Anlaşması’na ilişkin tutumunun “çok boyutlu olarak değerlendirileceği” de belirtilmiş ve Paris İklim Anlaşması’nın onaylanmasına ilişkin haberlerin sinyali de verilmişti.

Sonuç

Türkiye’nin Paris Anlaşması’nı onaylama planı, ekolojik bir politika benimseme konusundaki eylemlerinin artacağını ve bunun Türkiye’deki enerji, imalat, ulaşım ve tarım sektörlerinde değişikliğe yol açacağını göstermektedir. Yeşil Mutabakat eylem planıyla da birlikte Türkiye’de yenilenebilir enerji yatırımlarının ve sürdürülebilirlik çalışmalarının artması beklenmektedir.