Bu bültenimizi podcast olarak da dinleyebilirsiniz!
Anayasa Mahkemesi, ifade ve basın özgürlüğüne ilişkin yeni yayımladığı pilot kararı (“Karar“) ile 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanuna (“İnternet Kanunu“) ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Mahkeme, Karar’a konu başvurulardaki ifade ve basın özgürlüğüne yönelik ihlaller ile İnternet Kanunu’nun 9. maddesi kapsamındaki erişimin engellenmesi tedbirleri arasındaki ilişkiye dikkat çekerek ilgili maddenin yeniden düzenlenmesine dair önerilerde bulundu.
Yeni Gelişme
Anayasa Mahkemesi, 2018/14884 başvuru numaralı 27 Ekim 2021 tarihli kararında, çeşitli internet haber sitelerindeki içeriklere erişimin engellenmesine ilişkin birden fazla başvuruyu (“Başvurular“) değerlendirerek ifade ve basın özgürlüğü ile adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verdi. 7 Ocak 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Karar’a buradan ulaşabilirsiniz.
İhlal Konusu Başvurular
Anayasa Mahkemesi, bu kararı özelinde benzer pek çok başvuru aldığı için sistematik bir sorun olduğunu tespit etmiş ve pilot karar usulünü kullanarak benzer başvuruları birlikte incelemiştir. Karar kapsamındaki Başvurular, ulusal ölçekte yayın yapan internet haber sitelerindeki haberlere erişimin engellenmesi kararlarına ilişkindir. Bu haberler kamuoyunun yakından tanıdığı siyasetçiler, kamu görevlileri ve kurumlara ilişkin haberlerdir. Haberlere konu kişiler haberlerde yer alan ifadeler nedeni ile kişilik haklarının ihlal edildiğini iddia etmiş ve sulh ceza hakimlikleri İnternet Kanunu’nun 9. maddesi uyarınca haberlerin yer aldığı URL adreslerini genel gerekçelerle erişime engellemiştir. Söz konusu erişimin engellenmesi kararlarına itiraz edilmiş ve itirazı incelemeye yetkili sulh ceza hakimlikleri de detaylı olmayan gerekçelerle kararları onamıştır. Söz konusu kararlar Anayasa Mahkemesine taşınmıştır.
Anayasa Mahkemesinin Değerlendirmesi
Anayasa Mahkemesi, başvurucuların iddialarını ifade ve basın özgürlükleri kapsamında değerlendirmiş, yapılan müdahalenin hukuka uygun olması için Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen kanunlar tarafından öngörülme, Anayasa’da öngörülen haklı sebeplere dayanma ve demokratik toplumun gereklerine uygun olma ve ölçülü olma koşullarını sağlaması gerektiğini belirtmiştir.
Kanunilik şartı bakımından Mahkeme, Mahkeme, kişilik haklarının ihlaline dair erişim engeli tedbirlerini düzenleyen İnternet Kanunu’nun 9. maddesinin uygulamasında bilhassa maddenin konusunu teşkil eden haksız fiilin ağırlığının ne olması gerektiği veya alınan tedbirin niteliğinin ne olduğu (ara mekanizma/koruma tedbiri, kesin hüküm teşkil eden özerk bir yol) hakkında belirsizlik bulunduğunu açıklamıştır.
Mahkeme ayrıca, erişim engellemesi yoluna ancak ilk bakışta ihlal olan durumlarda gidilmesi gerektiği yönündeki prensibini tekrar etmiştir. Bu doğrultuda, ilk derece mahkemelerinin kararlarında erişime engellenen içeriğin kamusal faydası yüksek bir tartışmaya katkı sağlayıp sağlamadığı, içeriğin kamusal değeri, güncelliği, yayında hedef alınan kişilerin kimliği ve yayının onlar üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmelerine yer vermesi gerektiğini belirtmiştir.
Anayasa Mahkemesi, Başvurular’a ilişkin değerlendirmesinde hiçbir ilk derece mahkemesinin kararının yukarıda açıklanan hususlara yer vermediğini ve ilk bakışta ihlal olup olmadığına ilişkin bir değerlendirme içermediğini vurgulamıştır. Aynı durumun ilk derece mahkemesi kararlarını incelemeye yetkili itiraz mercilerinin kararlarında da söz konusu olduğunu ifade etmiştir.
İnternet Kanunu’nun 9. maddesine ilişkin değerlendirmeler
Anayasa Mahkemesi, İnternet Kanunu’nun 9. maddesi kapsamında ifade ve basın özgürlüğüne yönelik müdahalelerin orantısız olmaması için bir takım güvenceler içermesi gerektiğini belirterek, sulh ceza hakimliklerinin 24 saat içinde karar vermek zorunda olmasının internet yayınını yapan organ veya kişinin sürece dahil olmasını engellediğini değerlendirmiştir. Bu nedenle Mahkeme, hukuki güvence eksikliği yargılamanın ileriki aşamalarında telafi edilebilmesi adına, itiraz mercilerinin menfaat dengesini gözetmesi ve iddiaların özünü değerlendirmesi gerektiğinin altını çizmiştir.
Anayasa Mahkemesi, İnternet Kanunu’nun 9. maddesinin keyfi müdahaleleri engellemek için sulh ceza hakimliklerini yönlendirmesi, gerekli araçları sunması ve kademeli müdahale prosedürü öngörmesi gerektiğini değerlendirmiştir.
Mahkeme, benzer ihlallerin önlenmesi için mevcut sistemin Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ele alınması ve yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirtmiştir. Bu hususta Mahkeme, (i) 9. maddenin kapsamı ve niteliğini açık ve net şekilde düzenlenmesi, (ii) çekişmeli yargılamanın sağlanması, (iii) itiraz mercilerinin kararlarına istinaf ve temyiz yolunun açılması, (iv) sulh ceza hakimliklerine bu konuda kılavuzluk edecek hükümler getirilmesi gibi önerilerde bulunmuştur.
Sonuç
Anayasa Mahkemesi, son yayımlanan pilot kararında İnternet Kanunu’nda yer alan erişime engelleme tedbirlerinin uygulamasındaki sorunlara dikkat çekerek ifade ve basın özgürlüğüne yönelik müdahalelere ilişkin önemli değerlendirmelerde bulunmuştur. Tüm ilgililer, Mahkeme’nin değerlendirmelerini dikkatle incelemeli ve bu husustaki gelişmeleri takip etmelidir.