Daha fazla bilgi için,
lütfen iletişime geçin :
Hukuk Bültenleri
09/06/2022

Anayasa Mahkemesinden İfade Özgürlüğüne İlişkin Yeni Karar

Hukuk Bültenleri
Bilgi Teknolojileri ve Telekomünikasyon
Genel

Yeni Gelişme

Anayasa Mahkemesinin, siyasetçi olan başvurucunun (“Başvurucu“) ifade özgürlüğünün ihlal edildiği yönünde karar verdiği 2019/19608 başvuru numaralı 22 Şubat 2022 tarihli kararı (“Karar“) 13 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Anayasa Mahkemesi, Karar’da siyasetçilere yönelik eleştirilerdeki ifade özgürlüğü sınırlarını değerlendirmiştir. Karar’a buradan ulaşabilirsiniz.

İhlal Konusu Başvuru

Başvurucu, mensubu olduğu siyasi partinin gerçekleştirdiği bir yemekte dönemin dışişleri bakanını hedef alan bir konuşma yapmıştır. Konuşma nedeni ile kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu iddiası ile bakan manevi tazminat davası açmıştır. İlk derece mahkemesi konuşmada geçen “Amerika’nın posta beygiri gibi” ifadesinin hakaret niteliğinde olduğunu değerlendirerek manevi tazminata hükmetmiştir. Yargıtay, ilk derece mahkemesinin kararını bozmuştur; ancak ilk derece mahkemesi direnme kararı vermiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu direnme kararını yerinde bulmuştur. Başvurucu, ifade özgürlüğünün ihlal edildiği iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur.

Karar Neyi Kapsıyor?

Anayasa Mahkemesi, Başvurucu’nun iddialarını ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirmiş, yapılan müdahalenin hukuka uygun olması için Anayasa’nın 13. maddesinde öngörülen (i) kanunlar tarafından öngörülme, (ii) Anayasa’da öngörülen haklı sebeplere dayanma ve (iii) demokratik toplumun gereklerine uygun olma ve ölçülü olma koşullarını sağlaması gerektiğini belirtmiştir. Anayasa Mahkemesi değerlendirmelerini demokratik toplumun gereklerine uygunluk üzerinde yoğunlaştırmıştır.

Anayasa Mahkemesi, ifade özgürlüğüne yönelik kısıtlamaların olayın bütünlüğü içerisinde değerlendirilmesi gerektiği yönündeki prensibini tekrar etmiştir. Bu kapsamda, Başvurucu’nun dönemin dışişleri bakanı için kullandığı ifadeleri konuşmanın bütünlüğü içerisinde ele almıştır ve hükümetin dış politikalarını eleştiren bir konuşma içerisinde söz konusu ifadelerin kullanılmasının kişisel bir saldırı teşkil etmediğini değerlendirmiştir.

Anayasa Mahkemesi, ayrıca konuşmanın gerçekleştirildiği ortamı da dikkate almıştır. Bir siyasetçinin, parti mensuplarından oluşan sınırlı bir topluluğa yönelik yaptığı konuşmanın partiyi motive etme ve siyasi arenada avantaj elde etme amacı ile yapıldığını ifade etmiştir. Bu nedenle siyaset adamlarının birbirlerine karşı kullandığı ifadelerin siyaset üslubunun bir parçası olduğunu ve eleştiri sınırlarının daha geniş olduğunu belirtmiştir.

“Posta beygiri” ifadesi için ise Anayasa Mahkemesi ifadenin rahatsız edici olduğunu belirtmiş; ancak, ifade özgürlüğünün sadece zararsız ve kabul gören ifadeleri kapsamadığını, aynı zamanda kırıcı, şoke edici ve rahatsız edici ifadeleri de kapsadığını vurgulamıştır. Bu nedenle bu ifadelerin tek başına kullanımının ceza veya tazminata konu olmasının haklı olmadığına karar vermiştir. Dışişleri bakanının siyasi kişiliğini de göz önünde bulundurarak sıradan insanlara göre eleştirilere daha fazla hoşgörü göstermesi gerektiğini değerlendirmiştir. Bu değerlendirmeler ışığında Başvurucu’nun ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.

Sonuç

Eldeki Karar’da Anayasa Mahkemesi, siyasetçilere yönelik eleştirilerin sınırlarını irdeleyerek kullanılan ifadelerin olayın bütünlüğü içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizmiş ve siyasetçilerin sıradan bireylere göre daha fazla eleştiriye hoşgörülü yaklaşması gerektiği prensibini tekrar etmiştir.