Yeni Gelişme
Rekabet Kurumu’nun (“Kurum“), Kartellerin Ortaya Çıkarılması Amacıyla Aktif İşbirliği Yapılmasına Dair Yönetmelik metni (“Pişmanlık Yönetmeliği“), 16 Aralık 2023 tarih ve 31542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış ve aynı gün yürürlüğe girmiştir. Taslak Pişmanlık Yönetmeliği’ne ilişkin Ekim 2023’e kadar kamuoyu görüşlerinin alınmasını takiben yürürlüğe giren Pişmanlık Yönetmeliği, 15 Şubat 2009’da yayımlandığı tarihten itibaren 14 yıldır yürürlükte olan Eski Pişmanlık Yönetmeliği’nin (“Geçmiş Yönetmelik“) uygulanmasından edinilen çıkarımları yansıtmaktadır.
Pişmanlık Yönetmeliği, Geçmiş Yönetmelik’in temel yapı ve mahiyetini korumakla birlikte, Türk rekabet hukuku mevzuatındaki değişiklikler, uygulamadan elde edilen çıkarımlar ve küresel gelişmeler doğrultusunda önemli değişiklikler getirmiştir.
Önemli notlar
Pişmanlık Yönetmeliği’nin getirdiği önemli kavram ve ilkelere aşağıda yer verilmektedir:
A. Kartel kolaylaştırıcıları da pişmanlıktan yararlanabilir
- Pişmanlık Yönetmeliği, yeni getirilen “kartel kolaylaştırıcısı” tanımı ile Kurum’un kolaylaştırıcı yapılara ilişkin anlayışını şu şekilde açıklamaktadır: “kartel tarafları ile üretim veya dağıtım zincirinin aynı seviyesinde faaliyet göstermeksizin, bir kartelin kurulmasına ve/veya sürdürülmesine aracılık eden, faaliyetleriyle bir kartelin kurulmasını veya sürdürülmesini kolaylaştıran teşebbüsleri ve teşebbüs birlikleri”
- Kurum, pazarlardaki hareketleri sürekli olarak takip etmekte olup, yürüttüğü soruşturmalarda da topla dağıt kartellerine karşı net bir duruş sergilemektedir. Yeni getirilen bu tanım, topla dağıt karteli içerisindeki “hub” görevini gören yapıların da tam bağışıklıktan faydalanabileceğini açıklığa kavuşturmuş ve Kurum’a pişmanlık başvurusu sunabilecek kanalları genişletmiştir.
B. Beklentiler yükseldi, “katma değer yaratan belge” sunmaya dikkat ediniz
- Avrupa Birliği’ndeki yaklaşım ile paralel olarak, başvuru sahiplerinin Pişmanlık Yönetmeliği kapsamında ceza indirimi ve bağışıklıktan istifade edebilmesi için artık “katma değer yaratan belge” sunmaları gerekmektedir.
- Pişmanlık Yönetmeliği, bir diğer yeni tanım olan katma değer yaratan belgeyi, “Kurul’un elindeki deliller dikkate alındığında, Kurul’un karteli ispat etme imkânını güçlendirecek bilgiler ve belgeler” olarak tanımlamıştır.
- Bundan sonra, Rekabet Kurulu’nun (“Kurul“) elindeki deliller dikkate alındığında, bu pişmanlık müessesesinden yararlanmak isteyen başvuru sahiplerinin, Kurul’u, karteli kanıtlama noktasında daha iyi bir konuma getirecek deliller sunması gerekecektir.
- Bu gelişme, Kurul’un pişmanlık başvuruları kapsamında sunulan bilgi ve belgelere ilişkin daha katı bir tutum sergileyeceğini de göstermektedir. Kurum, artık soruşturma sürecine gerçekten katkıda bulunacak ve karteli kanıtlama imkânını güçlendirecek imkânları dikkate almakta olup, halihazırda dosyada yer alan bulguları tekrar eden, bir katma değer sunmayan başvuruların pişmanlık müessesesinden faydalanamaması söz konusu olabilecektir.
C. Pişmanlık Yönetmeliği’nin uygulanacağı durumlar hakkında daha berrak bir yaklaşım
- Pişmanlık Yönetmeliği, pişmanlık başvurusunun başvuru koşullarını sağladığına kanaat getirmesi, ancak Kurul nezdinde gerçekleştirilen ihlal değerlendirmesi neticesinde bir kartel tespiti yapılmaması halinde dahi Pişmanlık Yönetmeliği hükümlerinin uygulanacağını düzenlemektedir. Diğer bir deyişle, pişmanlık başvurusu kabul edilen teşebbüsler, nihai kararda tespit edilen ihlal kartel olarak nitelendirilmese dahi tam bağışıklıktan veya ceza indiriminden yararlanabilecektir.
- Pişmanlık Yönetmeliği’ndeki düzenleme, “ihlalin niteliği” sorununa da bir çözüm getirmeyi hedeflemektedir. Zira Geçmiş Yönetmelik’in lafzı, pişmanlık sürecinin yalnız karteller bakımından uygulanacağını ifade etmekteydi. Kurul’un nihai anlamda kartel olmadığına kanaat getirdiği yatay ihlallere ilişkin pişmanlık başvurularının hukuki statüsü, Pişmanlık Yönetmeliği ve Kurul içtihadı bakımından net olmadığı için, teşebbüsler rekabet hukuku nezdindeki sınıflandırmalarında zorluklar yaşayabilmekteydi. Özellikle, pişmanlık başvurularının yalnız karteller bakımından söz konusu olacağını açıkça belirten Geçmiş Yönetmelik sebebiyle, geçmişte teşebbüsler, içerisindeki bulundukları ihlalin kartel mi yoksa daha hafif bir yatay ihlal mi (ilgili teşebbüsler arasında açık bir uzlaşı olmasını gerektirmeyen, salt bilgi değişimleri vb.) olup olmadığına emin olamadıkları için tereddütte kalabilmekteydi. Kurul’un geçmiş kararları değerlendirildiğinde, bu endişenin beyhude olmadığı da görülmektedir. Örneğin Kurul’un Otomotiv Bayileri (16.12.2013; 13-70/952-403) kararında, başvuran teşebbüs, ihlalin kartel olarak sınıflandırılmaması sebebiyle pişmanlık müessesesinden yararlanamamıştı. Bunun karşısında, Kurul’un daha güncel Sendikasyon Kredileri (28.11.2017; 17-39/636-276) kararında ise Kurul, her ne kadar ortaya çıkan ihlalin bir kartel değil, rekabete aykırı bilgi değişiminden ibaret olduğu değerlendirilse de başvuru sahibine tam bağışıklık tanımıştır. Pişmanlık Yönetmeliği ile Sendikasyon Kredileri’ndeki bu daha uzlaşmacı yaklaşım mevzuata eklenerek konuya açıklık kazandırılmıştır.
- Yukarıdaki hususlar çerçevesinde, Pişmanlık Yönetmeliği’nde gerçekleştirilen bu kayda değer değişikliğin, muhtemel pişmanlık başvurusu sahiplerini, ihlali karakterize etmekte endişeleri olsa dahi cesaretlendireceği değerlendirilmektedir.
- Elbette ki bu, teşebbüslerin artık bütün ihlal türleri bakımından pişmanlık başvurusu yapabileceği anlamına gelmemektedir. Bu değişiklik, soruşturmanın ilk aşamalarında veya başvuru sırasında kartel oluşturup oluşturmadığı açık olmayan yatay ihlaller için de pişmanlık başvurusu yapılabilmesini güvence altına almak amacıyla yapılmıştır.
D. Sürelerde değişiklik
- Geçmiş Yönetmelik’ten farklı olarak, Pişmanlık Yönetmeliği, başvurular için soruşturma raporunun tebliğinden önce olmak kaydıyla, soruşturma bildiriminin tebliğini takiben üç aylık bir süre sınırı getirmektedir. Bu değişiklik, Kurum’un soruşturmaları daha verimli ve hızlı bir şekilde sonuçlandırma gayesine işaret etmektedir.
- Bu üç aylık sınırlama, Pişmanlık Yönetmeliği’nin yürürlüğe girdiği tarihten önceki soruşturmalar bakımından ise uygulanmayacaktır.
- İlaveten, başvuru sahibi, başvuru tarihinden sonra ilave bilgi ve belge edinmesi halinde, bu bilgi ve belgeleri, ikinci yazılı savunma süresi bitmeden sunabilecektir.
E. İdari para cezalarında güncellemeler
Pişmanlık Yönetmeliği, uygulanabilecek idari para ceza indirimlerinin aralığını genişletmiştir. Geçmiş Yönetmelik ile Pişmanlık Yönetmeliği arasında karşılaştırmalı bir tabloyu aşağıda bulabilirsiniz:
Ceza İndirimi (%) | Geçmiş Yönetmelik | Pişmanlık Yönetmeliği |
İlk Başvuru Sahibi | %33,3 – %50 | %25 – %50 |
İkinci Başvuru Sahibi | %25 – %33,3 | %20 – %40 |
Diğer | %16,6 – %25 | %15 – %30 |
Şüphesiz, yukarıda da açıklandığı üzere, Kurul’un ceza indirimi değerlendirmeleri sırasında katma değer yaratan belgelerin mahiyeti de çok daha hassas bir şekilde ele alınacaktır.
Pişmanlık Yönetmeliği, ayrıca, bir teşebbüsün sunduğu belgelerin değer katan belge niteliği taşımaması nedeniyle pişmanlık başvurusunun kabul edilmemesi halinde, sunulan bilgi ve belgelerin dosya kapsamından çıkarılacağını ve soruşturma sonunda alınacak nihai kararda dayanak olarak kullanılmayacağını belirtmektedir.
F. Eski çalışanların katkısı
Pişmanlık Yönetmeliği, esasen Kartellerin Ortaya Çıkarılması Amacıyla Aktif İşbirliği Yapılmasına Dair Yönetmeliğin Açıklanmasına İlişkin Kılavuz’un (“Kılavuz“) 46. paragrafında hâlihazırda yer verilen bir prensibe de yönetmelik içerisinde yer vermiştir. Kılavuz kapsamında, başvuruda bulunan teşebbüsün, mümkünse eski yönetici ve çalışanları da dâhil olmak üzere yönetici ve çalışanlarının açıklamalarına başvurma imkânı sağlaması gerektiği belirtilirken, bu prensip artık pişmanlık başvurusundan faydalanmak isteyen başvuru sahipleri bakımından bir yükümlülük olarak Pişmanlık Yönetmeliği’nin 6. maddesi içerisinde kendisine yer bulmuştur.
Sonuç
Pişmanlık Yönetmeliği, Kurum’un gelişen yapısını ortaya koymakta ve pişmanlık prosedürlerine ilişkin güncel prensiplerin çerçevesini çizmektedir. Bu değişiklik neticesinde, pişmanlık başvurularının sayısı artıp, başvuru sahiplerinin ödeyeceği idari para cezaları azalabilirken, Kurum ise soruşturma süreçlerinden kaynaklanan zaman ve kaynak tasarrufu açısından kazanım elde edebilecektir.
Halihazırda sürmekte olan soruşturmalar bakımından ise, başvuru sahibinin yararına olan hükümler uygulanacaktır.