28 Aralık 2023 tarih ve 32413 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 7491 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (“7491 Sayılı Kanun“) ile vergi mevzuatında önemli değişiklikler yapıldı.
Yeni Gelişmeler
7491 Sayılı Kanun ile vergi mevzuatını ilgilendiren önemli değişiklikler yapıldı. Bu değişiklikler, sosyal içerik üreticiliği ile mobil cihazlar için uygulama geliştiriciliğinde kazanç istisnası kapsamının genişletilmesi, yurt dışından elde edilen kar paylarına ilişkin yeni istisna düzenlemeleri getirilmesi, yurt dışında bulunanlara verilen hizmetlerde kazanç indirim oranlarının artırılması, banka ve finansal kurumların enflasyon düzeltmesi uygulaması, ihracatta götürü gider uygulamasının kaldırılması, sorumlu sıfatıyla verilen KDV beyannamelerinin verilme ve ödeme zamanlarının öne çekilmesi gibi düzenlemeleri kapsıyor.
Bu bültenimizde 7491 Sayılı Kanun’un önemli vergi düzenlemelerine yer verdik.
i. Yurt Dışından Elde Edilen Kar Paylarında Gelir ve Kurumlar Vergisi İstisnasına İlişkin Yeni Düzenlemeler Öngörüldü
7491 Sayılı Kanun ile kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki yabancı kurumlara iştirak eden kurumlara, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması ve kazancın elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmiş olması şartıyla, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun (“KVK“) 5/1-(b) maddesinde belirtilen şartların sağlanması aranmaksızın iştirak kazancı istisnasının %50 oranında uygulanacağı düzenlendi.
Ayrıca, gerçek kişilerce kanuni ve iş merkezi Türkiye’de bulunmayan anonim ve limited şirket niteliğindeki kurumların ödenmiş sermayesinin en az %50’sine sahip olunması ve elde edilen kar payının elde edildiği takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla, elde edilen kar paylarının yarısının gelir vergisinden istisna edilmesi öngörüldü.
ii. Yurt Dışında Bulunanlara Verilen Hizmetlerde Kazanç İndirim Oranları Artırıldı
KVK’nın 10/1-(ğ) maddesi uyarınca Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilerle işyeri, kanuni ve iş merkezi yurt dışında bulunanlara Türkiye’de verilen ve münhasıran yurt dışında yararlanılan mimarlık, mühendislik, tasarım, yazılım, tıbbi raporlama, muhasebe kayıt tutma, çağrı merkezi, ürün testi, sertifikasyon veri saklama, veri işleme ve veri analizi ile Türkiye’de yerleşmiş olmayan kişilere verilen eğitim ve sağlık hizmetlerinden elde edilen kazançların %50’si kurumlar vergisi mükellefleri tarafından beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek kaydıyla kurum kazancından indirim konusu yapılabilmekteydi.
7491 Sayılı Kanun ile söz konusu faaliyetlerden elde edilen kazançlar için, kazancın tamamının elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla indirim oranı %80’e çıkarıldı.
Paralel şekilde, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (“GVK“) 89/1-(13) maddesinde sayılan aynı faaliyetlerden gerçek kişiler tarafından elde edilen gelirlere uygulanan istisna oranı, gelirin tamamının elde edildiği takvim yılına ilişkin gelir vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar tamamının Türkiye’ye transfer edilmesi şartıyla %80’e çıkartılmıştır.
iii. Sosyal İçerik Üreticiliği ile Mobil Cihazlar için Uygulama Geliştiriciliğinde Kazanç İstisnasının Kapsamı Genişletildi
GVK’nın mükerrer 20/B maddesi uyarınca internet ortamındaki sosyal ağ sağlayıcıları üzerinden metin, görüntü, ses, video gibi içerikleri paylaşan sosyal içerik üreticilerinin bu faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar gelir vergisinden müstesnadır.
7491 Sayılı Kanun ile birlikte istisna kapsamı genişletilerek gerçek kişilerin internet sayfası/sitelerinde veya herhangi bir dijital platformda metin, görüntü, ses, video gibi içerikleri paylaşması, internet ve benzeri elektronik ortamlar üzerinden eğitim, yemek tarifi, ürün tanıtımı gibi videolar paylaşmaları veya yine bu ortamlar üzerinden veri işleme ve geliştirme gibi içerikler paylaşmaları suretiyle elde ettikleri gelirler de istisna kapsamına alındı.
iv. İhracatta Götürü Gider Uygulaması Kaldırıldı
GVK’nın 40/1-(1) maddesi uyarınca mükellefler, ihracat, yurt dışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık işleri ile ilgili olarak yapmış oldukları ve belgesini temin edemedikleri giderlerine karşılık olmak üzere, anılan faaliyetlerden sağlanan hasılatın binde %5’ini aşmamak şartıyla hesaplanan bu giderlerini ticari kazancın tespitinde indirim konusu yapabilmekteydi.
7491 Sayılı Kanun ile götürü gider uygulaması 01 Ocak 2024 tarihinden itibaren elde edilen kazançlara uygulanmak üzere yürürlükten kaldırıldı.
v. Aracılı İhracat Sözleşmesine Dayanarak Gerçekleştirilen İhracat Faaliyetlerine Kurumlar Vergisinin 5 Puan İndirimli Olarak Uygulanması Öngörüldü
KVK’nın 32. maddesine göre ihracat yapan kurumların, münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına kurumlar vergisi oranı 5 puan indirimli uygulanmakta.
7491 Sayılı Kanun ile birlikte aracılı ihracat sözleşmesi kapsamında imalatçı veya tedarikçi kurumların dış ticaret sermaye şirketleri veya sektörel dış ticaret şirketleri üzerinden gerçekleştirdikleri ihracat faaliyetlerinden elde ettikleri kazançlar için de 5 puanlık indirimden faydalanmaları sağlandı.
vi. Banka ve Finansal Kurumlarda Enflasyon Düzeltmesi Uygulaması
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun (“VUK“) geçici 33. maddesinde, 31 Aralık 2023 tarihli mali tabloların, enflasyon düzeltmesi şartlarının oluşup oluşmadığına bakılmaksızın enflasyon düzeltmesine tabi tutulması, yapılan enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan kâr/zarar farkının geçmiş yıllar kâr/zararı hesabında gösterilmesi, bu şekilde tespit edilen geçmiş yıl kârının vergiye tabi tutulmaması ve geçmiş yıl zararının zarar olarak kabul edilmemesi öngörülmüştü.
7491 Sayılı Kanun ile bankalar, 6361 sayılı Kanun kapsamındaki şirketler, ödeme ve elektronik para kuruluşları, yetkili döviz müesseseleri, varlık yönetim şirketleri, sermaye piyasası kurumlan ile sigorta ve reasürans şirketleri ve emeklilik şirketlerinin geçici vergi dönemleri de dahil olmak üzere 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapacakları enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak kar veya zararların kazancın tespitinde dikkate alınmaması öngörüldü.
vii. Sorumlu Sıfatıyla Beyan Edilen KDV’nin Beyan ve Ödeme Süreleri Değişti
7491 Sayılı Kanun ile sorumlu sıfatıyla KDV ödemekle yükümlü olanların vergilendirme dönemini takiben ayın 21. günü akşamına kadar 2 No.lu KDV beyannamelerini verecekleri, 23. günü akşamına kadar da sorumlu sıfatıyla hesaplanan KDV’yi ödeyecekleri düzenlendi.
Buna ilaveten, sorumlu sıfatıyla beyan edilen KDV’nin indirim konusu yapılması ödeme şartına bağlandı.
viii. Serbest Bölgelere Yapılan Teslimler Özel Tüketim Vergisi Yönünden İhracat İstisnası Kapsamında Olmayacak
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu’nun 5. maddesinde ihracat istisnası düzenlenmekte olup, anılan kanunda serbest bölgelere yapılacak teslimlerin istisna kapsamında olduğu yönünde bir ifade bulunmamasına rağmen, yargıya intikal eden bazı olaylarda Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen serbest bölgelere yapılan teslimlerin ihracat istisnası hükümleri çerçevesinde işlem görmesi gerektiği yönünde ihtilaflar bulunmakta idi. 7491 Sayılı Kanun ile Türkiye Gümrük Bölgesi dışında olduğu kabul edilen serbest bölgelere yapılan teslimlerin ihracat istisnası kapsamında olmadığı hususu açıklığa kavuşturuldu.
ix. Anayasa Mahkemesi’nin İptal Kararları Sonrası Yapılan Damga Vergisi Değişiklikleri
- Kamu yatırımlarına yönelik damga vergisi istisnası
488 sayılı Damga Vergisi Kanunu’nun (“DVK“) ihracat ve döviz kazandırıcı hizmetlerde damga vergisi istisnasının düzenlendiği ek 2. maddesinde yer alan “Uluslararası ihale” tanımındaki “yabancı firmalarca da teklif verilen” ibaresi Anayasa Mahkemesi’nin 24 Aralık 2020 tarihli ve E. 2020/15 K. 2020/78 sayılı kararı ile hukuki öngörülebilirlik ve belirlilik ilkelerine aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmiş; Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı sonrasında, yabancı firmalarca teklif verilip verilmediğine bakılmaksızın, madde kapsamında olan kamu yatırımlarına ilişkin olarak ihale makamlarınca, yerli ve yabancı isteklilere açık olarak çıkılan tüm ihalelere ilişkin kağıtlar damga vergisinden istisna edilmişti.
7491 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle anılan bentte sayılan yatırımlara yönelik istisna uygulaması genel amaca hizmet etmeyen uluslararası ihaleye çıkarılanlar yönüyle kaldırıldı ve damga vergisi istisnasının yalnızca ülkeye döviz girişine hizmet eden yabancı para ile finanse edilen yatırımlar yönünden devamı öngörüldü.
- İhale iptallerine ilişkin damga vergisi iadesi
Resmi daire ve kamu tüzel kişiliği haiz kurumların ihale iptallerine ilişkin olarak, sözleşmenin düzenlenmiş olması durumunda sözleşmeye ilişkin damga vergisinin ret ve iade edilmeyeceğine ilişkin cümle Anayasa Mahkemesi’nin 13 Aralık 2022 tarihli ve E. 2022/125 K. 2022/162 sayılı kararı ile iptal edilmişti.
7491 Sayılı Kanun ile bahse konu Anayasa Mahkemesi kararı dikkate alınarak, Kamu İhale Kanunu kapsamındaki kurum ve kuruluşlara şikâyet veya Kamu İhale Kurumu’na itirazen şikâyet ya da yargı kararı üzerine ihalenin iptal edilmesi hâlinde, iptal edilen ihaleye ilişkin olarak, ihale makamı ile düzenlenen sözleşmenin damga vergisinin hükmünden yararlanılmayan kısmının (ihale kararlarına ilişkin damga vergisinde olduğu gibi) iadesine imkan tanındı.
Sonuç
28 Aralık 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7491 sayılı Kanun ile vergi mevzuatında önemli değişiklikler öngörüldü. Bu değişikliklerin bir kısmı ülkeye döviz girişini teşvik etme amacını taşırken, bazı değişiklikler de Anayasa Mahkemesi iptal kararları sonrası kanun koyucunun iradesinin ilgili yasa maddelerine yansıtılması amacıyla yapıldı.
7491 sayılı Kanun’la öngörülen bir diğer önemli düzenleme ise banka ve finansal kurumların 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde yapacakları enflasyon düzeltmesi sonucu oluşacak kar veya zararların kazancın tespitinde dikkate alınamayacak olmasıdır. Bu düzenlemenin, öz sermaye tutarları yüksek olan ve dolayısıyla enflasyon düzeltmesi zararı oluşacak banka ve finansal kurumların 2024 ve 2025 hesap dönemlerinde daha fazla kurumlar vergisi ödemesine yol açacağı şüphesiz. Dolayısıyla, bahse konu düzenlemenin “eşitlik ilkesi”ne aykırılık yönünden Anayasa Mahkemesi’ne taşınması sürpriz olmayacaktır.