Yeni Gelişmeler
Türkiye Büyük Millet Meclisi (“TBMM“), geçtiğimiz aylarda, kripto varlıklara ilişkin düzenlemeler getirilmesini öngören kripto varlık kanunu taslağını (“Ocak Kanun Taslağı“) gündemine taşımıştı. Geçtiğimiz hafta Kanun Taslağı son halini aldı (“Nihai Kanun Taslağı“) ve TBMM Genel Kurulu’na görüşülmek üzere sunuldu. Ocak Kanun Taslağı ile ilgili önceki bültenimize buradan ulaşabilirsiniz.
Nihai Kanun Taslağı Neler Getiriyor?
Ocak Kanun Taslağı, kripto varlık, kripto varlık alım satım platformu (“Platform“), kripto varlık saklama hizmeti ve kripto varlık hizmet sağlayıcıları (“Hizmet Sağlayıcılar“) kavramlarını tanımlamıştı. Nihai Kanun Taslağı, Ocak Kanun Taslağı’nda bulunan bu tanımları koruyor.
Ayrıca, Platformlar ile saklama hizmeti sağlayan kuruluşların tabi olduğu usul ve esaslar ile bunların denetimine ilişkin kurallar ve usulsüzlük hâlinde tabi olunacak yaptırımlar da Ocak Kanun Taslağı ile getirilen ve Nihai Kanun Taslağı’nda bazı önemli değişikliklerle korunan düzenlemeler arasında yer alıyor.
Kurul, sermaye piyasası araçlarına özgü haklar sağlayan kripto varlıklara ilişkin olarak düzenleme yapma yetkisine sahip olacakken; diğer kurum ve kuruluşların, kripto varlıklara ilişkin olarak diğer mevzuattan kaynaklanan görev ve yetkileri saklı kalacak. Buna göre, ödeme hizmetleri ve elektronik para mevzuatı kapsamında elektronik para olarak kabul edilen kripto varlıklara ilişkin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası; sunulan bir ürün veya hizmete erişilmesini amaçlayan veya bunları temsil eden kripto varlıklara ilişkin Ticaret Bakanlığı düzenleme yapabilecek.
Tüm Kripto Varlıklar Kanun Hükümlerine Tabi Olmayacak
Nihai Kanun Taslağı’na göre, sermaye piyasası araçlarına özgü haklar sağlayan kripto varlıklar ile Platformlar nezdinde işlem görecek veya ilk satış ya da dağıtımı yapılacak kripto varlıklar dışında kalan kripto varlıklar bu Kanun hükümlerine tabi olmayacak. Ayrıca, Hizmet Sağlayıcılar da, açıkça atıf yapılan hükümler dışında Kanun’un diğer hükümlerine tabi olmayacak.
Kripto Varlık Olarak Sermaye Piyasası Araçları
Ocak Kanun Taslağı gibi, Nihai Kanun Taslağı da, Sermaye Piyasası Kurulu’nun (“Kurul“) sermaye piyasası araçlarının kripto varlık olarak ihracına izin verebileceğini düzenliyor. Bu durumda, kripto varlık olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçları Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdinde değil, bunların oluşturulup saklandıkları Hizmet Sağlayıcılar tarafından sunulan elektronik ortamlarda kayden izlenecek.
Kripto Varlıklar ve Türk Kambiyo Mevzuatı
Nihai Kanun Taslağı, kripto varlıkların kambiyo mevzuatı karşısındaki durumuna ilişkin tartışmalı bir hüküm getiriyor. Nihai Kanun Taslağı’na göre, kripto varlıklarla yapılan her türlü işleme ilişkin olarak kambiyo mevzuatı hükümleri saklı tutuluyor. Mevcut durumda, kambiyo mevzuatı kapsamında kripto varlıklar döviz olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle, başta Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar olmak üzere, kambiyo mevzuatının kripto varlıkları da kapsayacak şekilde köklü bir değişikliğe uğrayıp uğramayacağı henüz bilinmezliğini koruyor. Ocak Kanun Taslağı’nda böyle bir düzenleme bulunmuyordu.
Platformların, Saklama Hizmetlerinin ve Hizmet Sağlayıcıların Tabi Olduğu Esaslar
- Nihai Kanun Taslağı’nda, Ocak Kanun Taslağı’ndan farklı şekilde düzenlenen en önemli hükümlerden birisi, belirli şartları sağlayan kripto varlıkların satış ve dağıtımının 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (“Kanun“) sermaye piyasası araçlarıyla ilgili hükümlerine tabi olmaksızın Platformlar nezdinde yapılabilmesi konusunda esaslar belirleme yetkisinin Kurul’a tanınması. Bu kapsamda, sağlanması gerekli olan şartlar şu şekilde:
- Satış ve dağıtımı yapılacak olan kripto varlığın dağıtık defter teknolojisini veya benzer bir teknolojik altyapıyı geliştirmesi.
- Söz konusu kripto varlığın değerinin geliştirdiği teknolojiden ayrıştırılamayan nitelikte olması.
Kurul, bu esaslara tabi olacak kripto varlıkları belirleme aşamasında Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’ndan (“TÜBİTAK“) ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarından teknik rapor isteyebilecek.
Ayrıca, bu kripto varlıkların satış ya da dağıtımının yapılmasına ilişkin her türlü bilgilendirme dokümanını imzalayan gerçek ve tüzel kişiler bu dokümanlarda yer alan yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgilerden kaynaklanan zararlardan müteselsilen sorumlu olacak.
- Ocak Kanun Taslağı’nda olduğu gibi, Nihai Kanun Taslağı uyarınca Hizmet Sağlayıcıların kurulabilmesi ve faaliyete başlaması için Kurul’dan izin alması zorunlu olacak ve Hizmet Sağlayıcıların kuruluşlarına, faaliyetlerine, ortaklarına, sermaye yükümlülüklerine, bilgi sistemleri ve teknolojik altyapılarına, pay devirleri ve benzeri diğer hususlara ilişkin belirlemeleri yapmaya da Kurul yetkili olacak.
- Nihai Kanun Taslağı, Hizmet Sağlayıcılar’ın pay sahiplerine, yönetim kurulu üyelerine, temsilcilerine ilişkin şartları da belirledi. Keza, Hizmet Sağlayıcılar’ın sermaye yapısı değişiklikleri belli durumlarda Kurul izni gerektirebilecek.
- Nihai Kanun Taslağı, Kurul’a, Platformlar’da işlem görecek kripto varlıkların alım satımına, ilk satış ya da dağıtımına, takasına, transferine ve saklanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi sağlayacak.
- Platformlar, faiz gelirleri hariç bütün gelirlerinin %1’i oranında bir ücreti her yıl Kurul’a ve TÜBİTAK’a ödeyecek. Ocak Kanun Taslağı’nda, bu ücretin yalnızca Kurul’a ödeneceği ve Kurul tarafından Platformların yıllık gelirinin %10’u geçmeyecek şekilde takdir edileceği düzenlenmişti.
- Müşterilerin kripto varlık transferlerinin gerçekleştirildiği cüzdanlar ve nakit transferlerinin gerçekleştirildiği banka hesaplarına ilişkin kayıtlar Hizmet Sağlayıcılar tarafından güvenli, erişilebilir ve takip edilebilir şekilde tutulacak.
- Nihai Kanun Taslağı, Platformlar’ın müşterilerine ait kripto varlıkların, müşterilerin kendi cüzdanlarında saklanacağını düzenliyor. Ancak Ocak Kanun Taslağı’nın, müşterilerin kendi cüzdanlarında bulundurmayı tercih etmedikleri kripto varlıklar ve müşterilere ait nakitlerin Kurul tarafından yetkilendirilmiş ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından uygun görülen bankalarca veya Kurul tarafından yetkilendirilmiş diğer kuruluşlarca saklanacağına ilişkin kuralını koruyor.
- Yine Ocak Kanun Taslağı’nda olduğu gibi, müşterilere ait nakitler ve kripto varlıklar, Hizmet Sağlayıcılar’ın malvarlığından ayrı olacak ve bu varlıklar Hizmet Sağlayıcılar’ın borçları nedeniyle haciz, rehin ve ihtiyati tedbire konu ve iflas masasına dâhil edilemeyecek.
- Hizmet Sağlayıcılar ve müşteriler arasında kripto varlık alım satımına ilişkin sözleşmeler yazılı, mesafeli veya Kurul’un yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkan verecek yöntemler yoluyla kurulabilecek. Bu sözleşmelere ilişkin usul ve esasları Kurul belirleyebilecek.
- Nihai Kanun Taslağı’nın Ocak Kanun Taslağı’nda bulunmayan en önemli hükümlerinden biri de Hizmet Sağlayıcılar ve müşterileri arasındaki sözleşmelerde Hizmet Sağlayıcılar’ın müşterilere karşı sorumluluğunu kaldıran sözleşme hükümlerinin geçersiz sayılması. Dahası, Platformlar müşteri itiraz ve şikayetlerine ilişkin olarak etkin içsel mekanizmalar kurmakla yükümlü olacak.
- Platformlar’da gerçekleştirilen işlemler bakımından Kanun’un piyasa bozucu eylemlere ilişkin hükümleri kıyasen uygulama alanı bulacak.
- Nihai Kanun Taslağı, Ocak Kanun Taslağı tarafından getirilen, yatırımcıyı korumayı amaçlayan geniş sorumluluk rejimini koruyor. Buna göre, Hizmet Sağlayıcılar; hukuka aykırı faaliyetleri, teslim yükümlülüklerinde temerrüde düşmeleri ya da siber saldırı, teknik arızalar, operasyonel hatalar veya Hizmet Sağlayıcılar’ın mensuplarından kaynaklanan suiistimaller sonucunda oluşan zararlar nedeniyle birincil olarak sorumlu olacak; Hizmet Sağlayıcılar’ın tazmin imkanı olmadığında ise kendilerine yükletilebildiği ölçüde Hizmet Sağlayıcılar’ın mensupları zararlardan sorumlu tutulacak. Zarardan sorumlu tutulan gerçek kişiler hakkında Kurul’un talebi üzerinde şahsen iflas kararı verilebilecek. Böyle olmakla birlikte, kripto varlıklar Kanun’daki yatırımcı tazmin hükümlerinden yararlanamayacak.
- Kripto varlıklara yönelik yatırım danışmanlığı ve portföy yöneticiliği yapılmasına ilişkin olarak Kurul tarafından özel düzenleme yapılacak.
Usulsüz İşlemler ve İzinsiz Faaliyetlere Yönelik Tedbir ve Yaptırımlar
- Hizmet Sağlayıcılar’ın denetiminde, Kurul personeli ile birlikte denetim faaliyeti icra etmek ya da denetim faaliyeti yürütenlere teknik destek vermek üzere Kurul’un talebi üzerine diğer kamu kurum ve kuruluş personelinin de görevlendirilebileceği düzenleniyor.
- Nihai Kanun Taslağı, Hizmet Sağlayıcılar’ın bağımsız denetimine ilişkin esaslar da getiriyor. Buna göre, Hizmet Sağlayıcılar’ın mali denetimi ve bilgi sistemlerinin bağımsız denetimi, bağımsız denetim kuruluşlarınca yapılacak ve bilgi sistemleri denetimine ilişkin ilave usul ve esaslar TÜBİTAK ya da gerekli görülen diğer kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenebilecek. Ayrıca, Kurul personeli bilgi sistemleri denetimlerinin her aşamasına, denetçi bağımsızlığı ilkesini zedelemeksizin izleyici sıfatı ile eşlik edebilecek.
- Ocak Kanun Taslağı gibi, Nihai Kanun Taslağı da, Hizmet Sağlayıcılar’ın hukuka aykırı faaliyet ve işlemleri ile izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyeti ve bu faaliyetlere ilişkin ilan, reklam ve açıklamalara yönelik olarak uygulanacak tedbirler bakımından sırasıyla sermaye piyasası kurumlarının hukuka aykırı faaliyet veya işlemlerinde uygulanacak tedbirlere, izinsiz sermaye piyasası faaliyetinde uygulanacak tedbirlere ve kanuna aykırı ilan, reklam ve açıklamalarda uygulanacak tedbirlere atıf yapıyor. Dolayısıyla, bu tür izinsiz faaliyetlerde hapis ve para cezaları gündeme gelecek. Buna göre, izin almaksızın Hizmet Sağlayıcı olarak faaliyet gösteren gerçek kişi ve tüzel kişilerin yetkilileri üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bir milyon Türk lirasına kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Yurt dışında yerleşik Platformlar tarafından Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyet ve tanıtımda bulunulması izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı sayılacak. Buna göre, yurt dışında yerleşik Platformlar Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyette bulunmak için Kurul’dan Kanun hükümlerine göre izin almak durumunda olacak. Yurt dışında yerleşik platformlar tarafından Türkiye’de iş yeri açılması, Türkçe internet sitesi oluşturulması, sunulan kripto varlık hizmetlerine ilişkin olarak doğrudan ve/veya Türkiye’de yerleşik kişi ya da kurumlar aracılığıyla tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde bulunulması durumlarından herhangi birinin varlığı hâlinde faaliyetlerin Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik olduğu kabul edilecek. Kurul tarafından belirlenen esaslara aykırı olarak internet üzerinden yapılan ilan, reklam ve duyurularla ilgili olarak Kurul’un başvurusu üzerine Erişim Sağlayıcıları Birliği internet sitesi erişimini engelleyebilecek.
- Kurul, ödeme ve kripto varlık teslim yükümlülüklerini yerine getiremediğini veya mali gücünün zayıfladığını tespit ettiği Hizmet Sağlayıcılar’ın mali yapılarının güçlendirilmesini istemeye veya faaliyetlerini geçici olarak durdurmaya ya da faaliyet yetkilerini kaldırmaya ve bundan sorumlu yönetici ve çalışanların imza yetkilerini sınırlamaya ve durdurmaya yetkili olacak.
- Nihai Kanun Taslağı, Hizmet Sağlayıcılar’ın yönetim kurulu üyeleri ve diğer mensupları ile faaliyet izni kaldırılan bir Hizmet Sağlayıcı’nın hukuken veya fiilen yönetim veya kontrolünü elinde bulundurmuş olan gerçek kişi ortakları bakımından özel bir zimmet suçu öngörüyor. Bu suçu işleyenler hakkında, suçun unsurlarına göre, sekiz yıldan yirmi iki yıla kadar hapis cezası ve yirmi bin güne kadar adli para cezası uygulanması söz konusu olabilecek.
İntibak Süreci
Ocak Kanun Taslağı’nın aksine, Nihai Kanun Taslağı, yürürlüğe girdiği tarih itibariyle hâlihazırda Hizmet Sağlayıcı olarak faaliyet gösterenler için kötü bir haberle geldi. Buna göre, bu Hizmet Sağlayıcılar, Nihai Kanun Taslağı’nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Kurul’a, faaliyet izni almak üzere gerekli başvuruları yapacakları veya müşterilerini zarara uğratmaksızın üç ay içinde tasfiye kararı alacaklarına ve tasfiye sürecinde yeni müşteri kabul etmeyeceklerine dair bir beyan sunmakla yükümlü olacak. Nihai Kanun Taslağı’nın yürürlüğe girmesinden sonra faaliyete başlamak isteyenler ise, faaliyetlerine başlamadan önce Kurul’a başvuruda bulunarak faaliyet izni almak üzere gerekli başvuruları yapacaklarını beyan edecek. Her iki grup, Hizmet Sağlayıcılar’ın faaliyetlerine ve kripto varlıkların transfer ve saklanmasına ilişkin ikincil düzenlemeler yürürlüğe girdikten sonra faaliyet izni alabilecek.
Nihai Kanun Taslağı’nın kanunlaşıp yürürlüğe girdiği tarih itibariyle hâlihazırda Platform olarak faaliyet gösterenlerden ikincil düzenlemede belirlenen süre içerisinde Kurul’a faaliyet izni almak üzere başvuruda bulunmaksızın faaliyette bulunmaya devam edenlerin izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunduğu kabul edilecek.
Yurt dışında yerleşik Hizmet Sağlayıcılar’ın Türkiye’deki yerleşik kişilere yönelik faaliyetlerini Nihai Kanun Taslağı’nın kanun olarak yürürlüğe girdiği tarihi takip eden bir ay içerisinde sonlandırması, aksi takdirde faaliyetlerinin izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyeti olarak değerlendirileceği de öngörülüyor.
Son olarak, Nihai Kanun Taslağı, Ocak Kanun Taslağı’ndan farklı olarak, ATM ve benzeri elektronik işlem cihazlarına ilişkin düzenlemeler de getiriyor. Müşterilerin kripto varlıkları nakde veya nakdi kripto varlığa çevirebilmelerine ve kripto varlıkların transferinin gerçekleştirilmesine imkân veren ATM ve benzeri elektronik işlem cihazlarının faaliyetleri Nihai Kanun Taslağı’nın yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üç ay içerisinde sonlandırılacak ve faaliyetini sonlandırmayan ATM’ler mahallin en büyük mülkî idare amirinin bildirimi üzerine yetkili idareler tarafından kapatılacak. Bu faaliyetlerin devamı da izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyeti olarak kabul edilecek.
Sonuç
Nihai Kanun Taslağı, Ocak Kanun Taslağı’nda benimsenen yatırımcı yanlısı sorumluluk rejimi ve “kapalı devre” yaklaşımı gibi esasları koruyarak bunları daha da somutlaştırıyor. Ocak Kanun Taslağı ile karşılaştırıldığında, Nihai Kanun Taslağı’nın yasalaşmaya daha hazır bir metin olduğu görülüyor.
Bununla birlikte, Nihai Kanun Taslağı, düzenleme getirmediği birçok alanda Kurul’a ikincil düzenlemeler yapma yetkisi sağladığı için, Türkiye’de kripto varlık piyasasının nasıl şekilleneceğine esas ışık tutacak olan Nihai Kanun Taslağı değil, Kurul’un ikincil düzenlemeleri olacak.