Yeni Gelişmeler
Mayıs ayının son haftasında Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’na taşınan kripto kanunu taslağı, 2 Temmuz 2024 tarih ve 32590 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Kanun Neler Getiriyor?
Kanun, kripto varlık, kripto varlık alım satım platformu (“Platform“), kripto varlık saklama hizmeti ve kripto varlık hizmet sağlayıcıları (“Hizmet Sağlayıcılar“) kavramlarını tanımlı hale getirdi.
Ayrıca, Platformlar ile saklama hizmeti sağlayan kuruluşların tabi olduğu usul ve esaslar ile bunların denetimine ilişkin kurallar ve usulsüzlük hâlinde tabi olunacak yaptırımlar da Kanun ile getirilen düzenlemeler arasında yer alıyor.
Sermaye Piyasası Kurulu (“Kurul“), sermaye piyasası araçlarına özgü haklar sağlayan kripto varlıklara ilişkin olarak düzenleme yapma yetkisine sahip olacakken; diğer kurum ve kuruluşların, kripto varlıklara ilişkin olarak diğer mevzuattan kaynaklanan görev ve yetkileri saklı kalacak. Buna göre, ödeme hizmetleri ve elektronik para mevzuatı kapsamında elektronik para olarak kabul edilen kripto varlıklara ilişkin Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası; sunulan bir ürün veya hizmete erişilmesini amaçlayan veya bunları temsil eden kripto varlıklara ilişkin Ticaret Bakanlığı düzenleme yapabilecek.
Tüm Kripto Varlıklar Kanun Hükümlerine Tabi Olmayacak
Kanun’a göre, sermaye piyasası araçlarına özgü haklar sağlayan kripto varlıklar ile Platformlar nezdinde işlem görecek veya ilk satış ya da dağıtımı yapılacak kripto varlıklar dışında kalan kripto varlıklar Kanun hükümlerine tabi olmayacak. Ayrıca, Hizmet Sağlayıcılar da, açıkça atıf yapılan hükümler dışında Kanun’un hükümlerine tabi olmayacak.
Kripto Varlık Olarak Sermaye Piyasası Araçları
Kanun’un, Kurul’un sermaye piyasası araçlarının kripto varlık olarak ihracına izin verebileceğini düzenliyor. Bu durumda, kripto varlık olarak ihraç edilen sermaye piyasası araçları Merkezi Kayıt Kuruluşu nezdinde değil, bunların oluşturulup saklandıkları Hizmet Sağlayıcılar tarafından sunulan elektronik ortamlarda kayden izlenecek.
Kripto Varlıklar ve Türk Kambiyo Mevzuatı
Kanun, kripto varlıkların kambiyo mevzuatı karşısındaki durumuna ilişkin tartışmalı bir hüküm getiriyor. Kanun’a göre, kripto varlıklarla yapılan her türlü işleme ilişkin olarak kambiyo mevzuatı hükümleri saklı tutuluyor. Mevcut durumda, kambiyo mevzuatı kapsamında kripto varlıklar döviz olarak kabul edilmiyor. Bu nedenle, başta Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karar olmak üzere, kambiyo mevzuatının kripto varlıkları da kapsayacak şekilde köklü bir değişikliğe uğrayıp uğramayacağı henüz bilinmezliğini koruyor.
Platformlar, Saklama Hizmetleri ve Hizmet Sağlayıcıların Tabi Olduğu Esaslar
- Kanun’da düzenlenen en önemli hükümlerden birisi, belirli şartları sağlayan kripto varlıkların satış ve dağıtımının 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’nun (“SPKn“) sermaye piyasası araçlarıyla ilgili hükümlerine tabi olmaksızın Platformlar nezdinde yapılabilmesi konusunda esaslar belirleme yetkisinin Kurul’a tanınması. Bu kapsamda, sağlanması gerekli olan şartlar şu şekilde:
- Satış ve dağıtımı yapılacak olan kripto varlığın dağıtık defter teknolojisini veya benzer bir teknolojik altyapıyı geliştirmesi.
- Söz konusu kripto varlığın değerinin geliştirdiği teknolojiden ayrıştırılamayan nitelikte olması.
Kurul, bu esaslara tabi olacak kripto varlıkları belirleme aşamasında Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’ndan (“TÜBİTAK“) ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarından teknik rapor isteyebilecek.
Ayrıca, bu kripto varlıkların satış ya da dağıtımının yapılmasına ilişkin her türlü bilgilendirme dokümanını imzalayan gerçek ve tüzel kişiler bu dokümanlarda yer alan yanlış, yanıltıcı veya eksik bilgilerden kaynaklanan zararlardan müteselsilen sorumlu olacak.
- Kanun uyarınca Hizmet Sağlayıcıların kurulabilmesi ve faaliyete başlaması için Kurul’dan izin alması zorunlu olacak ve Hizmet Sağlayıcıların kuruluşlarına, faaliyetlerine, ortaklarına, sermaye yükümlülüklerine, bilgi sistemleri ve teknolojik altyapılarına, pay devirleri ve benzeri diğer hususlara ilişkin belirlemeleri yapmaya da Kurul yetkili olacak.
- Kanun, Hizmet Sağlayıcılar’ın pay sahiplerine, yönetim kurulu üyelerine, temsilcilerine ilişkin şartları da belirledi. Keza, Hizmet Sağlayıcılar’ın sermaye yapısı değişiklikleri belli durumlarda Kurul izni gerektirebilecek.
- Kanun, Kurul’a, Platformlar’da işlem görecek kripto varlıkların alım satımına, ilk satış ya da dağıtımına, takasına, transferine ve saklanmasına ilişkin usul ve esasları belirleme yetkisi sağlayacak.
- Platformlar, faiz gelirleri hariç bütün gelirlerinin %1’i oranında bir ücreti her yıl Kurul’a ve TÜBİTAK’a ödeyecek.
- Müşterilerin kripto varlık transferlerinin gerçekleştirildiği cüzdanlar ve nakit transferlerinin gerçekleştirildiği banka hesaplarına ilişkin kayıtlar Hizmet Sağlayıcılar tarafından güvenli, erişilebilir ve takip edilebilir şekilde tutulacak.
- Kanun, Platformlar’ın müşterilerine ait kripto varlıkların, müşterilerin kendi cüzdanlarında saklanacağı ve müşterilerin kendi cüzdanlarında bulundurmayı tercih etmedikleri kripto varlıklar ve müşterilere ait nakitlerin Kurul tarafından yetkilendirilmiş ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından uygun görülen bankalarca veya Kurul tarafından yetkilendirilmiş diğer kuruluşlarca saklanacağını düzenliyor.
- Müşterilere ait nakitler ve kripto varlıklar, Hizmet Sağlayıcılar’ın malvarlığından ayrı olacak ve bu varlıklar Hizmet Sağlayıcılar’ın borçları nedeniyle haciz, rehin ve ihtiyati tedbire konu ve iflas masasına dâhil edilemeyecek.
- Hizmet Sağlayıcılar ve müşteriler arasında kripto varlık alım satımına ilişkin sözleşmeler yazılı, mesafeli veya Kurul’un yazılı şeklin yerine geçebileceğini belirlediği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve müşteri kimliğinin doğrulanmasına imkan verecek yöntemler yoluyla kurulabilecek. Bu sözleşmelere ilişkin usul ve esasları Kurul belirleyebilecek.
- Kanun’un en önemli hükümlerinden biri de Hizmet Sağlayıcılar ve müşterileri arasındaki sözleşmelerde Hizmet Sağlayıcılar’ın müşterilere karşı sorumluluğunu kaldıran sözleşme hükümlerinin geçersiz sayılması. Dahası, Platformlar müşteri itiraz ve şikayetlerine ilişkin olarak etkin içsel mekanizmalar kurmakla yükümlü olacak.
- Platformlar’da gerçekleştirilen işlemler bakımından Kanun’un piyasa bozucu eylemlere ilişkin hükümleri kıyasen uygulama alanı bulacak.
- Kanun, yatırımcıyı korumayı amaçlayan geniş bir sorumluluk rejimi öngörüyor. Buna göre, Hizmet Sağlayıcılar; hukuka aykırı faaliyetleri, teslim yükümlülüklerinde temerrüde düşmeleri ya da siber saldırı, teknik arızalar, operasyonel hatalar veya Hizmet Sağlayıcılar’ın mensuplarından kaynaklanan suiistimaller sonucunda oluşan zararlar nedeniyle birincil olarak sorumlu olacak; Hizmet Sağlayıcılar’ın tazmin imkanı olmadığında ise kendilerine yükletilebildiği ölçüde Hizmet Sağlayıcılar’ın mensupları zararlardan sorumlu tutulacak. Zarardan sorumlu tutulan gerçek kişiler hakkında Kurul’un talebi üzerinde şahsen iflas kararı verilebilecek. Böyle olmakla birlikte, kripto varlıklar SPKn’deki yatırımcı tazmin hükümlerinden yararlanamayacak.
- Kripto varlıklara yönelik yatırım danışmanlığı ve portföy yöneticiliği yapılmasına ilişkin olarak Kurul tarafından özel düzenleme yapılacak.
Usulsüz İşlemler ve İzinsiz Faaliyetlere Yönelik Tedbir ve Yaptırımlar
- Hizmet Sağlayıcılar’ın denetiminde, Kurul personeli ile birlikte denetim faaliyeti icra etmek ya da denetim faaliyeti yürütenlere teknik destek vermek üzere Kurul’un talebi üzerine diğer kamu kurum ve kuruluş personelinin de görevlendirilebileceği düzenleniyor.
- Kanun, Hizmet Sağlayıcılar’ın bağımsız denetimine ilişkin esaslar da getiriyor. Buna göre, Hizmet Sağlayıcılar’ın mali denetimi ve bilgi sistemlerinin bağımsız denetimi, bağımsız denetim kuruluşlarınca yapılacak ve bilgi sistemleri denetimine ilişkin ilave usul ve esaslar TÜBİTAK ya da gerekli görülen diğer kurum ve kuruluşların görüşü alınarak Kurul tarafından belirlenebilecek. Ayrıca, Kurul personeli bilgi sistemleri denetimlerinin her aşamasına, denetçi bağımsızlığı ilkesini zedelemeksizin izleyici sıfatı ile eşlik edebilecek.
- Kanun, Hizmet Sağlayıcılar’ın hukuka aykırı faaliyet ve işlemleri ile izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyeti ve bu faaliyetlere ilişkin ilan, reklam ve açıklamalara yönelik olarak uygulanacak tedbirler bakımından sırasıyla sermaye piyasası kurumlarının hukuka aykırı faaliyet veya işlemlerinde uygulanacak tedbirlere, izinsiz sermaye piyasası faaliyetinde uygulanacak tedbirlere ve kanuna aykırı ilan, reklam ve açıklamalarda uygulanacak tedbirlere atıf yapıyor. Dolayısıyla, bu tür izinsiz faaliyetlerde hapis ve para cezaları gündeme gelecek. Buna göre, izin almaksızın Hizmet Sağlayıcı olarak faaliyet gösteren gerçek kişi ve tüzel kişilerin yetkilileri üç yıldan beş yıla kadar hapis ve bir milyon Türk lirasına kadar adli para cezası ile cezalandırılacak. Yurt dışında yerleşik Platformlar tarafından Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyet ve tanıtımda bulunulması izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı sayılacak. Buna göre, yurt dışında yerleşik Platformlar Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik faaliyette bulunmak için Kurul’dan Kanun hükümlerine göre izin almak durumunda olacak. Yurt dışında yerleşik platformlar tarafından Türkiye’de iş yeri açılması, Türkçe internet sitesi oluşturulması, sunulan kripto varlık hizmetlerine ilişkin olarak doğrudan ve/veya Türkiye’de yerleşik kişi ya da kurumlar aracılığıyla tanıtım ve pazarlama faaliyetlerinde bulunulması durumlarından herhangi birinin varlığı hâlinde faaliyetlerin Türkiye’de yerleşik kişilere yönelik olduğu kabul edilecek. Kurul tarafından belirlenen esaslara aykırı olarak internet üzerinden yapılan ilan, reklam ve duyurularla ilgili olarak Kurul’un başvurusu üzerine Erişim Sağlayıcıları Birliği internet sitesi erişimini engelleyebilecek.
- Kurul, ödeme ve kripto varlık teslim yükümlülüklerini yerine getiremediğini veya mali gücünün zayıfladığını tespit ettiği Hizmet Sağlayıcılar’ın mali yapılarının güçlendirilmesini istemeye veya faaliyetlerini geçici olarak durdurmaya ya da faaliyet yetkilerini kaldırmaya ve bundan sorumlu yönetici ve çalışanların imza yetkilerini sınırlamaya ve durdurmaya yetkili olacak.
- Kanun, Hizmet Sağlayıcılar’ın yönetim kurulu üyeleri ve diğer mensupları ile faaliyet izni kaldırılan bir Hizmet Sağlayıcı’nın hukuken veya fiilen yönetim veya kontrolünü elinde bulundurmuş olan gerçek kişi ortakları bakımından özel bir zimmet suçu öngörüyor. Bu suçu işleyenler hakkında, suçun unsurlarına göre, sekiz yıldan yirmi iki yıla kadar hapis cezası ve yirmi bin güne kadar adli para cezası uygulanması söz konusu olabilecek.
İntibak Süreci
Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibariyle hâlihazırda Hizmet Sağlayıcı olarak faaliyet gösterenler, Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde Kurul’a, faaliyet izni almak üzere gerekli başvuruları yapacakları veya müşterilerini zarara uğratmaksızın üç ay içinde tasfiye kararı alacaklarına ve tasfiye sürecinde yeni müşteri kabul etmeyeceklerine dair bir beyan sunmakla yükümlü olacak. Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra faaliyete başlamak isteyenler ise, faaliyetlerine başlamadan önce Kurul’a başvuruda bulunarak faaliyet izni almak üzere gerekli başvuruları yapacaklarını beyan edecek. Her iki grup, Hizmet Sağlayıcılar’ın faaliyetlerine ve kripto varlıkların transfer ve saklanmasına ilişkin ikincil düzenlemeler yürürlüğe girdikten sonra faaliyet izni alabilecek.
Kanun’un yürürlüğe girdiği tarih itibariyle hâlihazırda Platform olarak faaliyet gösterenlerden ikincil düzenlemede belirlenen süre içerisinde Kurul’a faaliyet izni almak üzere başvuruda bulunmaksızın faaliyette bulunmaya devam edenlerin izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyetinde bulunduğu kabul edilecek.
Yurt dışında yerleşik Hizmet Sağlayıcılar’ın Türkiye’deki yerleşik kişilere yönelik faaliyetlerini Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üç ay içerisinde sonlandırması, aksi takdirde faaliyetlerinin izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyeti olarak değerlendirileceği de öngörülüyor.
Son olarak, Kanun, ATM ve benzeri elektronik işlem cihazlarına ilişkin düzenlemeler de getiriyor. Müşterilerin kripto varlıkları nakde veya nakdi kripto varlığa çevirebilmelerine ve kripto varlıkların transferinin gerçekleştirilmesine imkân veren ATM ve benzeri elektronik işlem cihazlarının faaliyetleri Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihi takip eden üç ay içerisinde sonlandırılacak ve faaliyetini sonlandırmayan ATM’ler mahallin en büyük mülkî idare amirinin bildirimi üzerine yetkili idareler tarafından kapatılacak. Bu faaliyetlerin devamı da izinsiz kripto varlık hizmet sağlayıcılığı faaliyeti olarak kabul edilecek.
Sonuç
Kanun, Türk kripto piyasasında çığır açan bir gelişme olmakla birlikte, düzenleme getirmediği birçok alanda Kurul’a ikincil düzenlemeler yapma yetkisi sağladığı için, Türkiye’de kripto varlık piyasasının nasıl şekilleneceğine esas ışık tutacak olan Kanun değil, Kurul’un ikincil düzenlemeleri olacak.