Daha fazla bilgi için,
lütfen iletişime geçin :
Hukuk Bültenleri

Tüketici Kanunu ve E-Ticaret Kanunu’nda Önemli Değişiklikler

Hukuk Bültenleri
Uluslararası Ticaret Hukuku
Genel

Yeni Gelişme

18 Temmuz 2024 tarihinde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (“Teklif“) Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunuldu. Teklif, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (“Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun“) ve 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (“E-Ticaret Kanunu“) bakımından önemli değişiklikler getirmektedir.

Doğrudan satış sistemine ve bu sisteme aykırılık bakımından getirilmesi planlanan idari para cezalarına ilişkin hükümlerin Teklif’in Resmi Gazete’de yayımlanmasından itibaren 9 ay sonra, diğer düzenlemelerin ise yayım tarihinde yürürlüğe girmesi öngörülmektedir.

Teklif metnine buradan ulaşabilirsiniz.

Teklif’in Öngördüğü Yenilikler Neler?

Teklif ile getirilen başlıca değişiklikler aşağıdaki gibidir:

A.     Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’daki Değişiklikler
1. Tüketici Kredisi Sözleşmeleri

5411 sayılı Bankacılık Kanunu (“Bankacılık Kanunu“) kapsamında yer alan sözleşmelerin yazılı veya uzaktan iletişim araçlarıyla mesafeli olarak ya da mesafeli olsun olmasın ilgili mevzuat çerçevesinde yazılı şeklin yerine geçebileceğinin belirlendiği ve bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilebilecek ve tüketici kimliğinin doğrulanmasına imkan verecek yöntemler yoluyla kurulabileceği düzenlenmiştir. Bankacılık Kanunu ile uyum sağlayabilmek adına Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında kredi veren ile tüketiciler arasındaki tüketici kredisi sözleşmelerinin yazılı olarak kurulabilmelerinin yanında mesafeli şekilde de kurulabilmeleri öngörülmüştür.

2. Doğrudan Satış Sistemi

Teklif’ten önce Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 47. maddesinde yönetmelikle düzenlenmesi öngörülen doğrudan satış sistemi, Kanun’a eklenmesi öngörülen 47/A maddesi ile ayrıntılı olarak düzenleme altına alınmıştır. Bu kapsamda öncelikle, doğrudan satış sistemi; doğrudan satış şirketi tarafından oluşturulan ve iş sözleşmesi ile istihdam edilmeyen, bağımsız temsilci, distribütör, danışman ve benzeri isimlerle komisyon, prim, teşvik ve ödül gibi menfaatler karşılığında faaliyet gösteren doğrudan satıcıların tüketicilere mal veya hizmet pazarladığı satış sistemi olarak tanımlanmıştır. Bunun yanında doğrudan satış sistemine ilişkin bir takım ilke ve esaslar öngörülmüştür.

Doğrudan satış şirketlerinin sermaye şirketi şeklinde kurulmaları ve daha sonra çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek diğer koşulları sağlamaları zorunlu tutulmuştur. Doğrudan satış sisteminin, elde edilecek kazancın ağırlıklı olarak sisteme yeni doğrudan satıcılar kazandırılması ve bu sayede ortaya çıkan menfaatlerin dağıtılması üzerine kurulmaması, mal veya hizmetin tüketicilere satışını esas alması ve daha sonra çıkarılacak yönetmelikle belirlenecek diğer ilkelere uygun olması gerektiği belirtilmiştir. Bu yükümlülüklere aykırılığı tespit edilenler hakkında her bir aykırılık için 5.000.000 TL idari para cezası uygulanması öngörülmüştür.

Doğrudan satıcılardan, sisteme dahil olmaları veya sistemde kalmaları için tüketiciye satışı öngörülen mal veya hizmeti içermeyen yenileme, paket, ücret, aidat ve benzeri isimler altında herhangi bir bedel veya borç altına sokan belge alınması yasaklanmıştır. Doğrudan satış şirketinin belirlediği miktar ya da tutarda mal veya hizmet satın alınması doğrudan satıcının sistem içindeki seviyesini belirleyemeyecektir. Doğrudan satış sistemi kapsamında mal veya hizmet satın alan tüketiciye 30 gün içinde herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin sözleşmeden cayma hakkı tanınmıştır. Cayma hakkını kullandığına dair bildirimin bu süre içinde doğrudan satıcıya veya doğrudan satış şirketine yöneltilmiş olması yeterli addedilmiştir. Bu düzenlemelere aykırılığı tespit edilenler hakkında aykırılığı tespit edilen her bir işlem için 2.200 TL idari para cezası uygulanması öngörülmüştür.

Doğrudan satış şirketi, Ticaret Bakanlığı tarafından belirlenen hususlarda tüketicinin bilgilendirilmesini, talep ve bildirimlerini iletebilmesini sağlayan bir sistem kurmakla yükümlü kılınmıştır. Bu yükümlülüğe aykırı hareket edenlere aykırılığın giderilmesi için üç ay süre verilecektir. Bu süre sonunda aykırılığın giderilmemesi halinde 1.000.000 TL idari para cezası uygulanacağı öngörülmüştür.
3. Yaptırımlar

Teklif ile Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da yer alan birtakım ihlaller için uygulanacak para cezaları tutarlarının güncellenmesi öngörülmüştür. Bu kapsamda özellikle;

  • Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un haksız ticari uygulamalara ilişkin 62. maddesinde belirtilen yükümlülüklere aykırı hareket edenler hakkında haksız ticari uygulamanın üç aya kadar tedbiren durdurulması veya durdurulması yaptırımı ya da 60.000 TL’den 600.000 TL’ye kadar idari para cezası uygulanacaktır. Reklam Kurulu, ihlalin niteliğine göre bu cezaları birlikte veya ayrı ayrı verebilecektir. İdari para cezası, aykırılık ülke genelinde gerçekleşmiş ise 600.000 TL’den 6.000.000 TL’ye kadar uygulanabilecektir.
  • Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un haksız ticari uygulamalara ilişkin 62. maddesinde belirtilen yükümlülüklere aykırılığın;
    • yerel düzeyde yayın yapan televizyon kanalı aracılığı ile gerçekleşmesi halinde 110.000 TL’den 1.100.000 TL’ye kadar,
    • ülke genelinde yayın yapan televizyon kanalı aracılığı ile gerçekleşmesi halinde 2.210.000 TL’den 22.100.000 TL’ye kadar,
    • süreli yayınlar aracılığıyla gerçekleşmesi halinde yukarıda belirtilen cezaların yarısı,
    • yerel düzeyde veya uydu üzerinden yayın yapan radyo kanalı aracılığı ile gerçekleşmesi halinde 60.000 TL’den 600.000 TL’ye kadar,
    • ülke genelinde yayın yapan radyo kanalı aracılığı ile gerçekleşmesi halinde 600.000 TL’den 6.000.000 TL’ye kadar,
    • uydu üzerinden yayın yapan televizyon kanalı veya internet aracılığı ile gerçekleşmesi halinde 600.000 TL’den 6.000.000 TL’ye kadar,
    • kısa mesaj aracılığı ile gerçekleşmesi halinde 280.000 TL’den 2.800.000 TL’ye kadar,
    • diğer mecralar aracılığı ile gerçekleşmesi halinde ise 60.000 TL’den 600.000 TL’ye kadar idari para cezası uygulanması öngörülmüştür.
  • Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına giren hususlarda, yetkili ve görevli kişi veya kuruluşlara her türlü bilgi ve belgenin doğru olarak gösterilmesi veya istenmesi hâlinde belgelerin aslının veya onaylı kopyalarının verilmesi zorunluluğuna aykırı hareket edenlere 7 gün içinde bilgi ve belgelerin doğru olarak verilmesi veya yerinde inceleme imkânının sağlanması yönünde yapılan ihtara rağmen aykırılığın devamı hâlinde 80.000 TL’den az olmamak üzere aykırılığın gerçekleştiği tarihten bir önceki mali yıl sonunda oluşan yıllık gayrisafi gelirlerinin yüzde biri oranında idari para cezası verilmesi öngörülmüştür. Gayrisafi gelirin bildirilmediği veya yanlış bildirildiği durumlarda ön ödemeli konut satışlarında 6.000.000 TL, diğer satışlarda 1.000.000 TL idari para cezası uygulanacaktır. Gayrisafi gelirini beyan etme yükümlülüğü bulunmayanlar hakkında ise 50.000 TL idari para cezası uygulanacaktır.

Reklam Kurulu, yukarıda alt ve üst sınırlan belirtilen idari para cezalarını uygularken aykırılığın haksızlık içeriği, aykırılık dolayısıyla elde edilen menfaatin veya neden olunan zararın büyüklüğü ile aykırılığı gerçekleştirenin kusuru ve ekonomik durumu gibi hususları dikkate alacaktır.

İlaveten, Reklam Kurulu tarafından verilen idari para cezaları hariç olmak üzere, Ticaret Bakanlığı tarafından verilen idari para cezaları ile valilikler tarafından verilen idari para cezalarına karşı uzlaşma talebinde bulunulabilmesini öngören Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 77/A maddesinin 2. fıkrasının yürürlükten kaldırılması öngörülmüştür.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 80. maddesindeki ilke ve esaslara aykırı olarak piramit satış sistemini başlatan, düzenleyen veya toplantı, elektronik posta veya diğer birçok kimsenin de katılımını sağlamaya elverişli yöntemlerle yayan veya böyle bir sistemin diğer bir şekilde yayılmasını ticari amaçlarla destekleyenler hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun ilgili hükümleri uygulanacaktır.

B.    E-Ticaret Kanunu’ndaki Değişiklikler

 

2022 yılında E-Ticaret Kanunu’nda yapılan değişiklikler ile elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcılara lisans alma yükümlülüğü getirilmiştir. Ancak, anılan düzenlemelerde aynı zamanda yurt dışına yönelik gerçekleştirilen satışlar bakımından lisans ücretinin hesaplanmasında bazı istisnalar öngörülmüştür ve   elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı ve ekonomik bütünlük içinde bulunduğu elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıların elektronik ticaret pazar yerleri üzerinden yurt dışına yapılan satışlar lisans ücretinin hesaplanmasına dahil edilmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Teklif ile birlikte ise lisans ücretinin hesaplanmasına ilişkin ilave istisnalar getirilmiştir:

Lisans ücretinin hesaplanmasında elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcının net işlem hacminin, ETBİS verileri kullanılarak hesaplanan elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı ve elektronik ticaret hizmet sağlayıcıların net işlem hacimleri toplamının %20’sinden fazla olmaması şartıyla, izleyen takvim yılında gerçekleştirilen;

  • elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcı ve ekonomik bütünlük içinde bulunduğu elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcıların elektronik ticaret pazar yerleri üzerinden yurt dışına yapılan satışların tutarının,
  • yatırımların proje bazında desteklenmesine dair mevzuat uyarınca Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’ndan yatırım teşvik belgesi alınarak gerçekleştirilen yatırım harcaması tutarının 2 katının

o takvim yılına ilişkin net işlem hacminden indirilmesi öngörülmüştür.

2024 ve 2025 yıllarına ilişkin ise ayrıca düzenlemeler getirilmiştir. Bu doğrultuda, 2024 yılına ilişkin lisans ücretinin hesaplanmasında, yukarıda belirtilen %20 şartının aranmayacağı ve belirtilen tutarların 4 katının elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcının net işlem hacminden indirileceği öngörülmüştür. 2025 yılına ilişkin lisans ücretinin hesaplanmasında ise belirtilen tutarların 3 katının elektronik ticaret aracı hizmet sağlayıcının net işlem hacminden indirileceği öngörülmüştür.

Sonuç

Şirketler söz konusu değişiklikleri ve idari para cezalarındaki güncellemeleri dikkatle incelemeli, Türkiye’deki faaliyetleri üzerindeki etkilerini değerlendirmeli ve mevzuat hükümlerine uyumluluğun sağlanması amacıyla gerekli adımları atmalıdır.

Benzer içerikler