Daha fazla bilgi için,
lütfen iletişime geçin :

Kıdemli Ortak Avukat

Kıdemli Ortak Avukat

Hukuk Bültenleri

Anayasa Mahkemesi’nden Belirsiz Alacak Davalarına İlişkin Önemli Karar

Hukuk Bültenleri
Uyuşmazlık Çözümü
Genel

Yeni Gelişme

Anayasa Mahkemesi, 2019/17969 sayılı ve 8 Haziran 2023 tarihli kararında (“Karar“), alacak miktarı belirli olmasına rağmen belirsiz alacak davası açılması durumunda, başvuruculara düzeltme imkanı tanınmadan dava şartı eksikliğinden davanın reddedilmesini mahkemeye erişim hakkının ihlali olduğuna karar verdi. Karar, 6 Ekim 2023 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı.

İhlal Konusu Başvuru

Başvurucular, işçilik alacaklarının tahsili için belirsiz alacak davası açmış olup bu davalar ilk derece mahkemesince kabul edilmiştir. Ne var ki, yapılan temyiz incelemesinde Yargıtay 22. Hukuk Dairesi işçi alacaklarının belirli olduğunu belirterek, davacıların belirsiz alacak davası açmalarında hukuki yarar olmadığını ve dolayısıyla davaların dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddedilmesi gerektiğine karar vermiştir. Bu sebeple de ilk derece mahkemesinin kararı Yargıtay 22. Hukuk Dairesi tarafından bozulmuş idi. İlk derece mahkemesi de Yargıtay’ın bozma kararına uymuş ve ardından davacıların müteakip temyiz talepleri Yargıtay tarafından reddedilmiştir. Kararın kesinleşmesine kadar olan bu dört sene süren süreç içerisinde söz konusu alacaklar da zamanaşımına uğramıştır. Başvurucular, kendilerine davalarını tam eda davasına çevirme imkanı tanınmadan davalarının reddedilmiş olması ve bu süre içerisinde de alacaklarının zamanaşımına uğramış olmasının Anayasa ile güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal ettiğini ileri sürmüşlerdir.

Karar Ne Diyor?

Anayasa Mahkemesi, Karar’da, daha önce aynı konuda vermiş olduğu İsmail Avcı kararına da atıf yaparak söz konusu kararın mahkemeye erişim hakkına ölçüsüz bir müdahale oluşturup oluşturmadığını incelemiştir.

Bu doğrultuda Anayasa Mahkemesi, davanın reddinin ölçülü bir hak sınırlaması olup olmadığını değerlendirmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun dava dilekçesinin düzeltilmesi konusunda hakime bahşettiği yetkileri de göz önüne alarak, davanın usulden reddinin son çare olarak görülemeyeceğini not etmiştir. Bu minvalde davacılara taleplerini düzeltebilmeleri için süre verilip hak tanınması imkanı varken bunları yapmadan davanın hukuki yarar eksikliğinden reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkının ölçüsüz bir ihlali olduğuna karar vermiştir.

Karar’a buradan ulaşabilirsiniz.

Sonuç

Alacağın belirli veya belirlenebilir olduğu durumlarda belirsiz alacak davası açılması halinde ne yapılacağı konusunda Yargıtay daireleri arasında çelişkili kararlar bulunmaktadır. Yargıtay’ın bazı daireleri, davacının koşulları oluşmamasına rağmen belirsiz alacak davası açması halinde davanın bir dava şartı olan hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiği yönünde kararlar vermekteyken, bazı daireleri bu durumda davaya kısmi dava olarak devam edilebileceği veya davacıya talep sonucunu açıklaması ve/veya düzeltmesi için süre verilmesi gerektiğini belirtmektedir.

Anayasa Mahkemesi ise bu son kararında, daha önce İsmail Avcı kararında da (buradan ulaşabilirsiniz) dile getirdiği gibi, alacağın belirli veya belirlenebilir olduğu durumlarda belirsiz alacak davası açılması halinde mahkemenin davacılara bu durumu düzeltme imkanı tanımadan davayı hukuki yarar yokluğundan reddetmesinin mahkemeye erişim hakkının ihlali olduğu kanaatine varmıştır.